İstanbul, Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremle birlikte adeta kabus dolu bir bekleyişe girdi. Vatandaşlar, olası büyük bir İstanbul depremi senaryolarıyla ilgili endişelerini dile getirirken, uzmanlardan da kritik uyarılar gelmeye devam ediyor. Peki, İstanbul gerçekten büyük bir felakete mi hazırlanıyor? İşte megakentin korkutan röntgeni...

İstanbul'un En Riskli Bölgeleri Hangileri?

2000 yılından bu yana yayımlanan çeşitli raporlar, İstanbul'daki yapı stokunun ve zemin özelliklerinin ne denli riskli olduğunu gözler önüne seriyor. Özellikle yumuşak zeminlere inşa edilen ve yapısal kusurları bulunan binaların, 7 büyüklüğündeki bir depremde büyük bir yıkım tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Raporlarda öne çıkan en riskli bölgeler ise şunlar:

• Avcılar
• Beylikdüzü
• Büyükçekmece
• Haramidere

Bu bölgelerdeki zemin yapısının, deprem dalgalarınıAmplifiye ederek hasarı artırabileceği vurgulanıyor. Uzmanlar, bu bölgelerde yaşayan vatandaşların daha da dikkatli olması gerektiğini belirtiyor.

Dolgu Alanları da Tehlike Saçıyor

Risk sadece Avcılar, Beylikdüzü ve Büyükçekmece ile sınırlı değil. İstanbul'un geçmişte dolgu alanları üzerine kurulan semtleri de büyük bir tehdit altında. Bu bölgelerdeki zemin, deprem sırasında sıvılaşma ve kayma riski taşıyor. İşte riskli dolgu alanlarından bazıları:

• Yenikapı
• Maltepe
• Zeytinburnu
• Kağıthane
• Alibeyköy
• Haliç

Bu bölgelerde yaşayanların da, binalarının depreme dayanıklılığı konusunda gerekli incelemeleri yaptırması ve önlemlerini alması büyük önem taşıyor.

Uzmanlar Ne Diyor?

Deprem uzmanları, İstanbul'da yaşanacak olası bir depremin etkilerinin, alınacak önlemlerle azaltılabileceğini vurguluyor. Özellikle kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması, riskli binaların tespit edilerek güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması gerektiğinin altını çiziyorlar. Ayrıca, vatandaşların deprem bilincinin artırılması, deprem çantası hazırlaması ve güvenli toplanma alanlarını öğrenmesi de büyük önem taşıyor.

İstanbul'un deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve gerekli önlemleri ivedilikle alması gerekiyor. Aksi takdirde, olası bir büyük depremde telafisi mümkün olmayan kayıplar yaşanabilir. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, binalar öldürür. Bu nedenle, güvenli yapılar inşa etmek ve mevcut yapıları güçlendirmek hayati önem taşıyor.