Gazeteci Rahime'ye Neden Elektronik Kelepçe Takıldı? Şok Gerekçe!
Gündem

Gazeteci Rahime'ye Neden Elektronik Kelepçe Takıldı? Şok Gerekçe!


02 November 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 02 November 2025

Türkiye'de bir kadın gazetecinin, Rahime Karvar'ın, mesleki faaliyetleri nedeniyle elektronik kelepçe takılmasına maruz kalması, basın özgürlüğü ve kadına yönelik şiddet konularında yeni bir tartışma başlattı. Kadın hakları savunucusu ve gazeteci olan Karvar'ın yaşadığı bu durum, "Demokrasi olmadan şiddetle mücadele olmaz" temasıyla düzenlenen 28. Kadın Sığınakları ve Danışma Merkezleri Kurultayı'nda dikkat çekti.

Gazeteciye Elektronik Kelepçe: Hukuki Süreç ve Gerekçe

Rahime Karvar, "örgüt üyesi" olduğu iddiasıyla 2025 Ocak ayında gözaltına alındıktan sonra Haziran ayında serbest bırakıldı. Ancak, Temmuz ayındaki duruşmaya katılmadığı gerekçesiyle elektronik kelepçe takılmasına ve şehir dışına çıkış yasağına çarptırıldı. Bu karar, Karvar'ın gazetecilik faaliyetlerini önemli ölçüde kısıtladı. Ayrıca, haftada iki gün denetim bürosuna imza vermek zorunda bırakılması, mesleki faaliyetlerini engelleyen bir baskı aracına dönüştü.

Karvar, yaşadığı bu durumu şu sözlerle ifade ediyor: "Elektronik kelepçe, beni sadece fiziki olarak engellemekle kalmıyor, aynı zamanda gazeteciliğime de zarar veriyor."

Bu durum, Türkiye'deki hukuk sisteminin ve uygulamalarının kadınlara ve gazetecilere yönelik tutumunu sorgulatıyor. Zira, kadına şiddet uygulayan erkeklerin serbestçe dolaşabildiği bir ortamda, bir gazetecinin mesleğini yapması nedeniyle elektronik kelepçeye mahkum edilmesi büyük bir çelişki olarak görülüyor.

Mahkeme Başkanı'nın Tavrı ve Çelişkiler

Rahime Karvar, 9 Ekim'deki duruşmada mahkeme başkanının, elektronik kelepçenin kadınlara yönelik şiddetin bir başka biçimi olduğu yönündeki ifadelerini duymazdan geldiğini ve kendisine "üçüncü sayfa gibi konuşma" diyerek müdahale ettiğini belirtiyor. Bu tavır, sistemin kadınlara ve gazetecilere karşı ne denli erkek egemen bir tutum içinde olduğunu gösteriyor.

Karvar, "Kadınların özsavunma oluşturması suç değil, zorunluluktur. Ama erkekler, kadınlara şiddet uygularken, hiçbir şekilde elektronik kelepçe takılmıyor," diyerek bu çelişkiyi vurguluyor.

  • Kadınlara şiddet uygulayan erkekler serbest bırakılırken, gazetecilere elektronik kelepçe takılması
  • Şiddet mağduru kadınların sesini duyurmak isteyen gazetecilerin engellenmesi
  • Mahkemelerin kadına yönelik şiddet davalarında yetersiz cezalar vermesi

Bu çelişkiler, Türkiye'deki adalet sisteminin ve toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışının sorgulanmasına neden oluyor.

Sonuç: Adalet ve Eşitlik Talebi

Rahime Karvar'ın yaşadığı bu olay, Türkiye'de kadınların ve gazetecilerin karşılaştığı zorlukları bir kez daha gözler önüne seriyor. Kadına yönelik şiddetin arttığı, erkeklerin rahatça dolaşabildiği bir toplumda, bir kadının elektronik kelepçe ile denetlenmesi kabul edilemez. Bu durum, toplumun en büyük çelişkilerinden birini açığa çıkarıyor. Gazetecilere ve kadınlara, sadece seslerini duyurdukları için elektronik kelepçe takılması yerine, şiddet uygulayan erkeklere caydırıcı cezalar verilmesi ve kadınların korunması gerekiyor. Eşitlikten yana, şiddetsiz ve özgür bir gelecek için mücadele etmek, hepimizin sorumluluğundadır. Unutmayalım ki, adalet ve özgürlük olmadan, hiçbirimiz güvende değiliz.