Türkiye’de Bitkisel Beslenme Trendi Hızla Yükseliyor

Son yıllarda dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de bitkisel beslenme trendi hızla yükseliyor. Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden Dr. Öğretim Görevlisi Gizem Kurt, 2030 yılına kadar vegan beslenme pazarının 152 milyar dolarlık bir değere ulaşacağını belirtti. Bu büyüme, hem tüketici tercihlerindeki değişim hem de sürdürülebilir yaşam bilincinin artmasıyla ilişkilendiriliyor.

Vegan Tüketici Sayısında Yüzde 395 Artış

Dr. Gizem Kurt, V-Label ve FMCG Gurus tarafından yapılan araştırmaya göre, Türkiye’de 2014-2020 yılları arasında vegan tüketici sayısında yüzde 395 oranında bir artış yaşandığını açıkladı. Bu artış, bitkisel ürünlere olan talebin ne kadar hızlı arttığını gözler önüne seriyor. Kurt, “Hayvansal ürün tüketiminden kaçınan kişilere yönelik bitki bazlı alternatifler sunan üreticiler için büyük bir pazar potansiyeli var” dedi.

Bitki Bazlı Ürünlerde Çeşitlilik Artıyor

Bitkisel beslenme trendi, üreticileri de yenilikçi ürünler geliştirmeye yönlendiriyor. Dr. Kurt, “Daha önce soya sütüne odaklanan bitki bazlı süt sektörü, artık badem, pirinç, fındık, yulaf ve hindistan cevizi gibi çeşitli alternatifler sunuyor. Aynı şekilde bitkisel peynir ve yoğurt seçenekleri de tüketicilerin ilgisini çekiyor” ifadelerini kullandı. Bu çeşitlilik, bitkisel beslenmeyi tercih eden tüketiciler için daha geniş bir yelpaze sunarken, üreticiler için de yeni fırsatlar yaratıyor.

• Bitkisel süt çeşitleri: Badem, pirinç, fındık, yulaf, hindistan cevizi.
• Bitkisel peynir ve yoğurt: Vegan tüketiciler için lezzetli alternatifler.
• Sürdürülebilir üretim: Çevre dostu ürünlerle daha yeşil bir gelecek.

Dr. Kurt, bitkisel beslenmenin sadece sağlık açısından değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da önemli olduğunu vurguladı. “Hayvancılık endüstrisi, insan kaynaklı metan salınımının yüzde 40’ından sorumlu. Bitki bazlı beslenme, bu oranı azaltarak daha sürdürülebilir bir dünya için katkı sağlayabilir” dedi.

Sonuç olarak, Türkiye’de bitkisel beslenme trendi hem tüketici davranışları hem de pazar dinamikleri açısından büyük bir dönüşümü beraberinde getiriyor. Bu trend, önümüzdeki yıllarda daha da büyüyerek hem sağlıklı yaşam hem de çevre dostu üretim anlayışını destekleyecek gibi görünüyor.