Şizofreni Raporuyla Serbest Kalan Tetikçi Nasıl Doktor Oldu?
Politika

Şizofreni Raporuyla Serbest Kalan Tetikçi Nasıl Doktor Oldu?


22 September 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 22 September 2025

Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan'ın şehit edilmeden önce açıkladığı Hizbullah terör örgütü tetikçi listesinde yer alan Nizamettin Gökçe'nin akıl almaz hikayesi Türkiye'yi şoke etti. "Mürsel" kod adını kullanan ve 1994'te üç kişiyi öldürmekten yargılanan Gökçe, şizofreni tanısıyla serbest kaldıktan sonra tıp fakültesini bitirip doktor oldu! Bu durum büyük bir skandalı ortaya çıkardı.

Şizofreni Teşhisi ve Tahliye Süreci

Nizamettin Gökçe, 2001 yılında İstanbul Zeytinburnu'nda yakalandı ve hakkında dava açıldı. Yargılama sürecinde Adli Tıp Kurumu, Gökçe'ye şizofreni teşhisi koyarak akıl sağlığının yerinde olmadığını bildirdi. Bu rapor üzerine dava durduruldu ve Gökçe tedavi görmek üzere tahliye edildi. Bu karar, o dönemde büyük tartışmalara yol açmıştı. Ancak, Gökçe'nin sonraki adımları bu tartışmaları katbekat artıracaktı.

Adli Tıp Kurumu'nun bu kararı, Gökçe'nin hayatında bir dönüm noktası oldu. Tahliye olduktan sonra eğitimine devam etme fırsatı bulan Gökçe, hiç kimsenin beklemediği bir şeyi başardı. Peki, nasıl oldu da böyle bir geçmişe sahip bir kişi, tıp fakültesine girip doktor olabildi?

Tıp Fakültesi ve Doktorluk Kariyeri

Tahliye sonrası eğitimine devam eden Gökçe, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni başarıyla bitirdi. Ardından adını "Ahmet Deniz Gökçe" olarak değiştiren Gökçe, Sağlık Bakanlığı tarafından aile hekimi olarak görevlendirildi. İstanbul Bahçelievler Soğanlı Aile Sağlığı Merkezi'nde doktor olarak çalışmaya başladı. Üç cinayetten yargılanmış ve şizofreni tanısı almış birinin doktorluk yapması, büyük bir güvenlik açığı ve etik sorun olarak değerlendirildi.

Bu durum, sağlık sistemindeki denetim mekanizmalarının ne kadar yetersiz olduğunu gözler önüne serdi. Nasıl oldu da böyle bir geçmişe sahip bir kişi, doktorluk gibi hayati bir göreve getirilebildi? Bu sorunun cevabı, yetkililerin ihmalkarlığında ve sistemdeki boşluklarda yatıyor.

Yeniden Yargılama ve Müebbet Hapis Cezası

Aradan geçen yılların ardından Adli Tıp Kurumu, bu kez suç tarihlerinde Gökçe'nin akıl sağlığının yerinde olduğuna karar verdi. Bu yeni rapor üzerine yeniden başlayan yargılama sonucunda Nizamettin Gökçe'ye "indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezası verildi. Ancak Bölge İstinaf Mahkemesi, sanığın kronik akıl hastalığını gerekçe göstererek kararı bozdu. Gökçe daha sonra hastaneye yatırıldı.

Bu kararlar silsilesi, hukuk sistemindeki karmaşıklığı ve çelişkileri bir kez daha ortaya koydu. Bir yandan Gökçe'nin suçlu olduğu kabul edilirken, diğer yandan akıl sağlığı sorunları nedeniyle ceza alması engelleniyor. Bu durum, adaletin tecelli etmesi önünde ciddi bir engel teşkil ediyor.

  • 1994: Üç cinayetten sorumlu tutulma
  • 2001: Yakalanma ve dava açılması
  • Adli Tıp Raporu: Şizofreni teşhisi ve tahliye
  • Cerrahpaşa Tıp Fakültesi: Mezuniyet ve doktorluk
  • Yeniden Yargılama: Müebbet hapis cezası

Nizamettin Gökçe'nin hikayesi, Türkiye'deki hukuk ve sağlık sistemlerinde yaşanan sorunları çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Şizofreni tanısıyla serbest kalan bir tetikçinin doktor olarak görev yapması, kabul edilemez bir durumdur. Bu olay, yetkililerin daha dikkatli ve sorumluluk sahibi olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.