Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde yerle bir olan ve 26 kişinin yaşamını yitirdiği Yağmur Apartmanı davasında önemli gelişmeler yaşandı. Binanın mimarı Mustafa Dedeoğulları, duruşmada yaptığı açıklamayla imar barışının binanın dengesini bozduğunu itiraf etti. Bu itiraf, deprem felaketinin ardındaki ihmaller zincirine yeni bir halka ekledi.
Yağmur Apartmanı Davasında Şok İtiraf
Kırıkhan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, binanın müteahhidi Ahmet Kefsiz ve yapı ruhsatlarında imzası bulunan diğer sorumlular hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan dava açılmıştı. Kırıkhan Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada sanıklar savunmalarını yaptı. İnşaat mühendisi Ayşegül Ezgi Çakıcı, yapının dönemin mimarlık projesine uygun olarak inşa edildiğini belirtirken, mimar Mustafa Dedeoğulları'nın açıklamaları ise dikkat çekti. Dedeoğulları, "İmar barışından fazlalıklara gidilmiştir. Bundan kaynaklı binanın dengesinde değişim meydana gelmiştir" şeklinde konuştu.
İmar Barışı Binanın Dengesini Mi Bozdu?
Mimar Mustafa Dedeoğulları'nın bu itirafı, imar barışının depremde yıkılan binalar üzerindeki etkisini bir kez daha gündeme getirdi. İmar barışı, kaçak yapıların yasal hale getirilmesini amaçlayan bir düzenleme olsa da, uzmanlar bu tür uygulamaların yapıların güvenliğini riske attığına dikkat çekiyor. Yağmur Apartmanı davasında da bu durumun yaşanmış olması, benzer durumda olan diğer yapılar için de endişe yaratıyor.
Dava Süreci Nasıl İlerleyecek?
Duruşmada müşteki avukatlarından Denizcan Akpek, sanıkların "bilinçli taksirle" değil, "olası kastla" yargılanması talebinde bulundu, ancak mahkeme bu talebi kabul etmedi. Müştekiler ayrıca, binanın altındaki marketin kolon kestiği iddiasını dile getirdi. Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 19 Eylül'e erteledi. Ayrıca, belediye personelleriyle ilgili dosyanın da Yağmur Apartmanı davasıyla birleştirilmesine karar verildi. Dava sürecinde, imar barışının ve diğer ihmallerin binanın yıkılmasındaki rolü detaylı bir şekilde araştırılacak.
Yağmur Apartmanı davasında yaşanan bu gelişmeler, deprem felaketinin ardındaki sorumluların adalet önüne çıkarılması ve benzer faciaların önlenmesi adına önemli bir adım olabilir. İmar barışının yapı güvenliği üzerindeki etkileri ve denetim mekanizmalarının yetersizliği gibi konuların daha fazla tartışılması ve çözüm önerileri geliştirilmesi gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, güvenli yapılar inşa etmek ve mevcut yapıları güçlendirmek, gelecekte yaşanabilecek olası deprem felaketlerinin önüne geçmek için hayati önem taşıyor.