Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), TELE1 televizyonuna CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in gündeme taşıdığı Kıbrıs'taki "Kayıp şantaj kasetleri" ile ilgili yapılan yayınlar sebebiyle %3 oranında idari para cezası uyguladı. Bu karar, RTÜK üyesi İlhan Taşçı tarafından kamuoyuna duyuruldu. Taşçı, karara tepki göstererek, "Türkiye, RTÜK eliyle haberin cezalandırıldığı ülke olarak tarihe geçti," ifadelerini kullandı.

RTÜK'ün Cezalandırma Gerekçesi Ne?

RTÜK'ün ceza gerekçesi olarak, TELE1'in yayınlarında "Kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler" kullanılması gösterildi. Ancak bu kararın, Özgür Özel'in gündeme getirdiği hassas bir konu olan şantaj kasetleri üzerinden verilmesi, kamuoyunda tartışmalara yol açtı. RTÜK üyesi İlhan Taşçı, kararın siyasi bir motivasyonla alındığını ve medya özgürlüğüne bir darbe olduğunu savundu.

İlhan Taşçı'nın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalar, RTÜK'ün kararlarına yönelik eleştirilerin odağında yer alıyor. Taşçı, RTÜK'ün sadece TELE1'e değil, aynı zamanda SZC TV ve Halk TV'ye de benzer gerekçelerle ceza verdiğini belirterek, "Haberin cezalandırıldığı bir ülke haline geldik," dedi. İşte Taşçı'nın o açıklamalarından satır başları:

• CHP Genel Başkanı Sayın @eczozgurozel'in, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in cenaze töreninin yapıldığı AKM’nin kapalı otoparkına aracının alınmaması ve tören sonrası aracına yürüyerek giderken saldırıya uğramasını haberleştiren SZC TV ile Halk TV’ye haberin “Doğruluğundan emin olunmaksızın” yapıldığı gerekçesiyle yüzde 3 idari para cezası verildi.
• RTÜK ceza kararını “Aracı Otoparka Alınmadı, Saldırı Araca Giderken Oldu şeklinde alt bandın ekrana getirilmesini kesin bir yargı ve spekülasyon” gerekçesine dayandırdı.
• Herkesin göz önünde gerçekleşen ve tüm Türkiye’nin gördüğü alçakça saldırıyı bir tek RTÜK Başkanı görmedi, duymadı!

Şantaj Kasetleri Olayı Nedir?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in gündeme getirdiği Kıbrıs'taki "Kayıp şantaj kasetleri" iddiası, Türkiye siyasetinde büyük yankı uyandırmıştı. Özel, bu kasetlerin bazı siyasetçilere karşı kullanıldığını ve bu durumun siyasi manipülasyona yol açtığını öne sürmüştü. TELE1'in bu iddiaları haberleştirmesi ve konuyla ilgili değerlendirmeler yapması, RTÜK tarafından eleştiri sınırlarını aştığı gerekçesiyle cezalandırıldı.

Bu olay, Türkiye'de medya özgürlüğü ve RTÜK'ün yetkileri konularında yeniden tartışmaları alevlendirdi. Birçok gazeteci ve siyasetçi, RTÜK'ün bu tür cezalarıyla otokontrolü teşvik ettiğini ve eleştirel yayıncılığın önünü tıkadığını savunuyor.

RTÜK'ün TELE1'e verdiği bu ceza, Türkiye'deki medya özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirirken, kararın yankıları uzun süre devam edecek gibi görünüyor. Medya kuruluşları ve gazeteciler, bu tür uygulamaların basın özgürlüğünü kısıtladığını ve kamuoyunun doğru bilgilendirilme hakkını engellediğini savunuyor. Özellikle yaklaşan seçimler öncesinde, bu tür kararların siyasi bir mesaj taşıdığı ve muhalif sesleri susturmaya yönelik olduğu iddiaları da gündeme geliyor.