Boğaziçi Üniversitesi'nde İslamcı yazar Nureddin Yıldız'ın konuşması olaylı bir şekilde gerçekleşti. Konuşmacı olarak davet edilen Yıldız'ı protesto eden bir öğrenci, salonda darp edilerek dışarı atıldı. Yaşanan bu olay, üniversite kampüsünde büyük yankı uyandırdı.
Protesto Neden Başladı?
Nureddin Yıldız'ın Boğaziçi İslam Araştırmaları Kulübü (BİSAK) tarafından davet edilmesi, öğrencilerin tepkisine yol açtı. Öğrenciler, Yıldız'ın geçmişteki tartışmalı açıklamaları nedeniyle kampüste konuşma yapmasına karşı çıktı. Üniversite yönetimine yakınlığıyla bilinen BİSAK'ın bu daveti, öğrencilerin protesto hazırlıklarına başlamasına neden oldu.
Protestoların temelinde, Nureddin Yıldız'ın kadınlara, çocuklara ve farklı yaşam tarzlarına yönelik yaptığı bazı açıklamaların yer aldığı belirtiliyor. Öğrenciler, bu tür söylemlerin üniversite ortamında hoş görülmemesi gerektiğini savunuyor.
Salonda Neler Yaşandı?
Nureddin Yıldız konuşmasını yaparken, bir öğrenci söz alarak tepkisini dile getirdi. Ancak, öğrencinin sözleri henüz tamamlanmadan, salonda bulunan bazı kişiler tarafından saldırıya uğradı. Gelen bilgilere göre öğrencinin üzerine tekme ve yumruklarla saldırıldı. Ardından, nereden geldiği belli olmayan bir cisim Yıldız'ın oturduğu kürsüye doğru fırlatıldı. Bu olaylar üzerine salonda arbede yaşandı ve protestocu öğrenci, şiddet uygulanarak salondan çıkarıldı.
Olay anında çekilen görüntüler sosyal medyada hızla yayıldı. Görüntülerde, öğrencinin darp edilerek salondan çıkarıldığı net bir şekilde görülüyor. Bu görüntüler, kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu.
Olayın Ardından
Yaşanan bu olay sonrasında Boğaziçi Üniversitesi yönetimi henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak, olayın soruşturulması ve sorumluların tespit edilmesi bekleniyor. Öğrenci kulüpleri ve sivil toplum kuruluşları, yaşanan şiddeti kınayan açıklamalar yayınladı. Ayrıca, protesto hakkının engellenemeyeceği ve şiddetin hiçbir şekilde kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Bu tür olayların yaşanmaması için üniversitelerde diyalog ortamının sağlanması ve farklı görüşlere saygı duyulması gerektiği belirtiliyor. Öğrenciler, üniversite yönetiminden bu konuda daha hassas davranmasını talep ediyor.
Türkiye'de ifade özgürlüğü ve protesto hakkı, anayasal güvence altındadır. Ancak, bu hakların kullanımı sırasında şiddete başvurulması kabul edilemez. Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan bu olay, ifade özgürlüğü ve şiddet arasındaki hassas dengeyi bir kez daha gündeme getirdi.
Bu tür olayların tekrarlanmaması için üniversitelerde daha kapsayıcı ve hoşgörülü bir ortamın yaratılması büyük önem taşıyor. Öğrencilerin farklı görüşleri özgürce ifade edebileceği, şiddetten uzak bir ortamın sağlanması gerekiyor.