Mescid-i Aksa'ya Baskın! İsrail'den Şok Hamle
Son Dakika

Mescid-i Aksa'ya Baskın! İsrail'den Şok Hamle


26 May 20255 dk okuma41 görüntülenmeSon güncelleme: 14 June 2025

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Necef ve Celile Kalkınma Bakanı Yitzhak Wasserlauf'un da aralarında bulunduğu bir grup aşırı sağcı siyasetçi, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya provokatif bir baskın düzenledi. Bu eylem, Filistinliler ve uluslararası toplum tarafından büyük tepkiyle karşılandı.

Mescid-i Aksa'ya Yapılan Baskının Detayları

Baskın, sabah saatlerinde gerçekleşti. İsrailli bakanlar ve beraberindeki heyet, yoğun güvenlik önlemleri altında Harem-i Şerif'e girdi. Bu sırada Filistinli Müslümanlar, baskını protesto etti. İsrail polisi, protestoculara müdahale ederek bazı kişileri gözaltına aldı.

Mescid-i Aksa, Müslümanlar için en kutsal üçüncü mekan olarak kabul ediliyor. Yahudiler ise burayı, İkinci Tapınak'ın bulunduğu yer olarak kabul ediyor ve "Tapınak Tepesi" adını veriyorlar. Bu nedenle, Mescid-i Aksa, sık sık İsrailli ve Filistinli gruplar arasında gerilimlere sahne oluyor.

Baskın sırasında yaşananlar:

  • İsrailli bakanlar, Mescid-i Aksa'da bir süre dolaştı.
  • Filistinli Müslümanlar, tekbir getirerek baskını protesto etti.
  • İsrail polisi, protestoculara müdahale etti.
  • Bazı Filistinliler gözaltına alındı.

Baskının Ardından Gelen Tepkiler

Baskın, Filistinliler ve uluslararası toplum tarafından sert bir şekilde kınandı. Filistin yönetimi, baskını "provokasyon" olarak nitelendirerek, İsrail'i bölgedeki gerilimi tırmandırmakla suçladı. Birçok ülke ve uluslararası kuruluş da İsrail'e itidal çağrısında bulundu.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, "İsrailli yetkililerin Mescid-i Aksa'ya yönelik provokatif eylemlerini şiddetle kınıyoruz. Bu tür eylemler, bölgedeki gerilimi daha da artırmakta ve barış sürecine zarar vermektedir" ifadelerini kullandı.

Mescid-i Aksa'nın tarihi ve dini önemi göz önüne alındığında, bu tür provokatif eylemlerin bölgedeki istikrarı tehdit ettiği açıktır. Uluslararası toplumun, İsrail'e bu tür eylemlerden kaçınması için baskı yapması ve Filistinlilerin haklarını koruması büyük önem taşımaktadır.

Bu tür olayların önüne geçmek için diyalog ve karşılıklı anlayış zemininde çözümler aranmalıdır. Aksi takdirde, bölgedeki gerilimlerin daha da tırmanması ve şiddet olaylarının artması kaçınılmaz olacaktır.