İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), son günlerde gündeme gelen "huzur hakkı" ve "veri paylaşımı" iddialarına yönelik kapsamlı bir açıklama yayınladı. İBB, özellikle Fatih Keleş'e yapılan ödemeler ve "İstanbul Senin" uygulaması üzerinden veri paylaşımı yapıldığı yönündeki suçlamaları sert bir dille yalanladı. İşte İBB'nin olay yaratan açıklaması ve iddialara verdiği cevaplar...

İBB'den Yalanlama: Fatih Keleş'e Huzur Hakkı Ödemesi Yapılmadı!

İddialara göre, Fatih Keleş'in İBB iştiraki İSFALT AŞ'den 16 ayda toplam 6 milyon 233 bin 233 TL huzur hakkı adı altında ödeme aldığı öne sürülmüştü. İBB bu iddiaya şu şekilde yanıt verdi:

• Fatih Keleş, hiçbir zaman İSFALT AŞ'de yönetim kurulu üyeliği yapmamıştır.
• Bu nedenle, İSFALT tarafından kendisine herhangi bir huzur hakkı ödemesi yapılmamıştır.

İBB yetkilileri, bu iddianın tamamen asılsız olduğunu ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir dezenformasyon kampanyası olduğunu vurguladı.

"İstanbul Senin" Uygulaması ve Veri Paylaşımı İddiaları

İBB'nin bir diğer yanıtı ise "İstanbul Senin" uygulaması ve ücretsiz Wi-Fi hizmeti üzerinden yurt dışı merkezli bir şirketle veri paylaşıldığı iddiasına yönelik oldu. İBB bu konuda şu açıklamalarda bulundu:

• "İstanbul Senin", İstanbullulara daha kolay ve hızlı belediye hizmeti sunmak amacıyla geliştirilmiş bir uygulamadır.
• Uygulamada adı geçen firmanın herhangi bir programı kullanılmamış olup, bu firmayla herhangi bir veri paylaşımı, analiz, reklam veya iş birliği gerçekleştirilmemiştir.
• Tüm dijital hizmetler, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki tüm yasalara uygun şekilde yürütülmektedir.

İBB ayrıca, Appsflyer adlı şirketin T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından da kullanıldığını hatırlatarak, bu konudaki iddiaların kasıtlı bir bilgi kirliliği yaratma amacı taşıdığını belirtti.

İBB'nin bu açıklamaları, son günlerde artan eleştirilere karşı bir cevap niteliği taşıyor. Özellikle Fatih Keleş'e yapılan ödemeler ve veri paylaşımı iddiaları kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. İBB, yaptığı açıklamalarla bu iddiaların asılsız olduğunu ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir dezenformasyon kampanyası yürütüldüğünü savunuyor. Bu gelişmelerin ardından, konunun nasıl bir seyir izleyeceği merakla bekleniyor. İBB'nin bu türden iddialara karşı daha şeffaf ve hesap verebilir bir tutum sergilemesi, kamuoyunun güvenini kazanması açısından büyük önem taşıyor.