Oyuncu Eylem Tanrıver'in estetik operasyonları sonrası yaşadığı talihsiz olay gündeme bomba gibi düştü. Mide küçültme ameliyatı sonrası oluşan sarkmaları gidermek amacıyla girdiği estetik operasyonlar, beklenmedik bir şekilde felçle sonuçlandı. Tanrıver, yaşadığı bu zorlu süreçle ilgili hukuki mücadele başlattığını açıkladı.

Estetik Operasyonlar Kabusa Döndü

Eylem Tanrıver, mide küçültme ameliyatının ardından vücudunda meydana gelen sarkmaları düzeltmek için kol, uyluk germe ve meme küçültme gibi bir dizi estetik operasyon geçirdi. Ancak bu operasyonlar, Tanrıver için beklenmedik ve üzücü sonuçlar doğurdu. Yaklaşık 6 saat süren operasyonlar sırasında, iddialara göre, Tanrıver'in bilgisi ve onayı olmadan tıbbi literatürde "litotomi" olarak adlandırılan bir pozisyonda gereğinden fazla süreyle tutulduğu belirtildi. Bu durumun siyatik sinirlerinde kalıcı hasara yol açtığı ve kısmi felce neden olduğu öne sürüldü.

"Hayatımdan Çalındı"

Yaşadığı bu travmatik süreci kamuoyuyla paylaşan Tanrıver, "Hastaneye ve doktora dava açtım. Hastane avukatları arabulucuyla bile görüşmüyor. Hayatımdan çalındı" ifadelerini kullandı. Tanrıver'in bu açıklamaları, estetik operasyonların riskleri ve hasta hakları konularında önemli bir tartışma başlattı.

Hukuki Süreç Başladı

Eylem Tanrıver'in avukatları, hastane ve doktor hakkında gerekli hukuki süreçleri başlattı. Dava sürecinde, operasyon sırasında uygulanan tıbbi prosedürlerin uygunluğu, hastanın onayı olmadan yapılan uygulamaların yasal dayanağı ve oluşan hasarın tazmini gibi konuların detaylı bir şekilde incelenmesi bekleniyor. Bu dava, benzer durumları yaşayan diğer hastalar için de emsal teşkil edebilecek önemli bir örnek olarak görülüyor.

Estetik operasyonlar, günümüzde birçok kişi tarafından tercih edilen yöntemler olsa da, her operasyonun beraberinde riskler taşıdığı unutulmamalıdır. Operasyon öncesinde doktorla detaylı bir şekilde görüşmek, olası riskleri ve komplikasyonları anlamak, hasta haklarını bilmek ve bilinçli bir şekilde karar vermek büyük önem taşır. Eylem Tanrıver'in yaşadığı bu talihsiz olay, estetik operasyonların sadece fiziksel değil, psikolojik ve hukuki boyutlarını da göz önünde bulundurmanın gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyor.