Antalya'da kıyıların kiralanmasıyla ilgili yeni bir tartışma başladı. Antalya Valiliği bünyesindeki bir şirketin, kıyı şeridini bir otelden alıp başka bir otele kiralaması, yetki aşımı iddialarını gündeme getirdi. Bu durum, Valiliğin kıyılar üzerindeki hakemlik vasfını yitirdiği eleştirilerine yol açtı. Peki, bu tartışmalı kiralama işlemi ne anlama geliyor ve kıyıların geleceği nasıl şekillenecek?

Kıyıların Valilik Şirketi Eliyle Kiralanması

Olay, Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Side Mahallesi'nde yaşandı. Hazineye ait 3 bin metrekarelik sahil, önce Antalya YİKOB'a kiralandı. Ardından, YİKOB bünyesinde kurulan AYDAŞ şirketine devredildi. AYDAŞ şirketi ise aynı gün içinde sahili 10 yıllığına bölgedeki bir başka otele kiraladı. Bu hızlı devir işlemleri, ihale kanunu ve ilgili mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle yargıya taşındı. Kıyıların kullanımı konusunda usulsüz uygulamaları önleme ve denetim yükümlülüğü bulunan Antalya Valiliği'nin, bu olayla birlikte taraf olduğu ve hakemlik vasfını yitirdiği öne sürülüyor.

Tartışmalı Kiralama Süreci Nasıl İşledi?

Manavgat Kaymakamlığı ile Antalya Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) arasında yapılan bir protokolle, Side sahilindeki 3 bin metrekarelik alan 10 yıllığına Antalya YİKOB'a kiralandı. Antalya YİKOB, bu alanı kullanan Sunrise Queen Resort Hotel adlı işletmeye bir yazı göndererek kıyıyı tahliye etmesini istedi. Yazıda, sahilin başka bir şirkete kiralandığı belirtildi. Mevcut otel işletmesi ise alanın kendi tapulu arazisinin doğal sınırları içinde bulunduğunu ve düzenli olarak ecrimisil ödediğini savunarak yargıya başvurdu. Otel yetkilileri, Valilik eliyle üçüncü bir şirkete kiralanmasının yetki aşımı olduğunu iddia etti.

Bu süreçte yaşananlar şöyle özetlenebilir:

• Manavgat Kaymakamlığı sahili YİKOB'a kiraladı.
• YİKOB, AYDAŞ şirketini kurdu ve sahili bu şirkete devretti.
• AYDAŞ şirketi, aynı gün içinde sahili başka bir otele kiraladı.

Valilik Hakemlik Vasfını Yitirdi mi?

Antalya Valiliği'nin bu olaydaki rolü, kamuoyunda tartışma yaratmış durumda. Kıyıların kullanımı konusunda denetim ve gözetim yetkisi bulunan Valiliğin, bir şirket kurarak ticari faaliyette bulunması ve kıyıları kiralaması, tarafsızlığını yitirdiği şeklinde yorumlanıyor. Bu durum, Valiliğin kıyılar üzerindeki hakemlik vasfını sorgulanır hale getiriyor. Özellikle turizm sezonu öncesinde yaşanan bu olay, kıyıların geleceğiyle ilgili endişeleri artırıyor.

Antalya'da yaşanan bu kıyı kiralama tartışması, kamu yönetiminin rolü ve sorumlulukları konusunda önemli soruları gündeme getiriyor. Valiliğin şirket kurarak ticari faaliyette bulunması ve kıyıları kiralaması, tarafsızlık ilkesiyle ne kadar bağdaşıyor? Bu durum, diğer kıyı bölgelerinde de benzer uygulamaların önünü açabilir mi? Tüm bu soruların yanıtları, kıyıların geleceği açısından büyük önem taşıyor ve yargı sürecinin sonuçları merakla bekleniyor.