Zonguldak'ta yaşanan ve Türkiye'yi derinden sarsan Afgan madenci Vezir Mohammad Nourtani cinayetinde mahkemenin verdiği karar büyük tepki çekti. "İştirak halinde kasten öldürme" suçundan yargılanan sanıklar, "taksirle öldürme" ve "delil karartma" gibi suçlardan ceza alırken, Nourtani'nin ailesi karara isyan ederek istinaf yoluna başvuracaklarını açıkladı.
Duruşmada Skandal Kararlar
Mahkeme heyeti, maden ocağı sahibi sanıklar Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu'nu "taksirle öldürme" suçundan sadece 5 yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırdı. Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın ise "delil karartma" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Diğer sanıklar Sercan Kayabaş, Eray Demiro ve Alaattin Çayırlı da çeşitli hapis cezalarına mahkum edildi.
Nourtani'nin ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, kararı sert bir dille eleştirerek, "Afgan madenci davasında adeta bir garabetle, hukukun ayaklar altına alınmasıyla karşı karşıyaydık. Sanıklara adeta ödül niteliğinde bir ceza verildi" dedi. Şeker, müvekkilinin canlı canlı yakıldığını ve sanıkların hak ettikleri cezayı almaları için davanın takipçisi olacağını vurguladı.
Avukat Şeker, duruşma sırasında yaşanan usulsüzlüklere de dikkat çekerek, savunma hakkının kısıtlandığını, beyanlarının eksik tutanağa geçirildiğini ve SEGBİS kaydı alınmadığını belirtti. Şeker, bu hukuksuzluklara imza atan mahkeme heyeti hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) şikayette bulunduğunu da sözlerine ekledi.
Olayın Geçmişi
Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'nin yakılmış cesedi, 9 Kasım 2023'te Zonguldak'ta bulunmuştu. Yapılan araştırmalar sonucu Nourtani'nin kaçak bir maden ocağında çalıştığı ve iş kazası sonucu hayatını kaybettiği belirlenmişti. İddiaya göre, ocak sahipleri kazayı gizlemek amacıyla Nourtani'yi hastaneye götürmek yerine cesedini yakmıştı.
İddianamede, sanıkların "iştirak halinde kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasıyla yargılanması talep edilmişti. Ancak mahkeme, sanıkları daha hafif suçlardan cezalandırarak büyük bir tartışma yarattı.
Avukat Kerim Bahadır Şeker, kararı istinaf edeceğini ve gerekirse davayı Anayasa Mahkemesi'ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyacağını söyledi. Şeker, "Bizim istediğimiz müvekkilim canlı canlı yakıldığı için sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasıdır" diye konuştu.
Bu dava, Türkiye'deki adalet sisteminin işleyişi ve kaçak maden ocaklarında yaşanan işçi ölümleri gibi önemli konuları yeniden gündeme getirdi. Verilen karar, kamuoyunda büyük bir infial yaratırken, Nourtani'nin ailesi ve avukatı adaletin yerini bulması için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
