12 Mayıs 2025 Pazartesi

Sırrı Süreyya Önder'in Son Sözleri: Süreçte Gizli Aktör Kimdi?

TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in ani vefatı, siyaset dünyasında derin bir üzüntü yarattı. Vefatının ardından, gazeteci Aytunç Erkin'in 2 Mart tarihinde yayımladığı ve Önder'den aldığı bilgilere dayanan yazısı yeniden gündeme geldi. Erkin, yazısında Önder'in çözüm süreci ile ilgili önemli açıklamalarda bulunduğunu ve "Üçüncü göz yok" dediğini aktarıyor. Bu açıklama, sürecin şeffaflığı ve aktörleri hakkında önemli soruları beraberinde getiriyor.

Önder'in Ağzından Çözüm Süreci Detayları

Aytunç Erkin'in "Sırrı Süreyya Önder’le 1 Mart’ta konuştuklarım" başlıklı yazısında, Önder'in çözüm sürecine dair yaptığı değerlendirmeler dikkat çekiyor. Önder, İmralı görüşmelerinin kritik bir aşamada olduğunu ve önümüzdeki üç ayın sürecin geleceği açısından belirleyici olacağını belirtiyor. Ayrıca, Kandil, Suriye'nin kuzeyi ve Avrupa ile yapılan görüşmelerin Öcalan'a aktarıldığını ve DEM Parti ile Kürt siyaseti içinde "silahlı yöntemin bittiğini" savunanların daha öne çıktığını ifade ediyor.

Önder'in açıklamaları, çözüm sürecinde Ankara merkezli bir yaklaşımın benimsendiğini ve uluslararası müdahalelerin minimum düzeyde tutulmaya çalışıldığını gösteriyor. Erkin'in "Peki bu süreçte ‘üçüncü göz yani uluslararası müdahale’ var mı?" sorusuna Önder, "Şu anki süreçte üçüncü göz yok" şeklinde yanıt veriyor. Bu ifade, sürecin Türkiye'nin iç dinamikleriyle şekillendiği ve dış aktörlerin etkisinin sınırlı olduğu anlamına geliyor.

"Üçüncü Göz Yok" İddiası Ne Anlama Geliyor?

Sırrı Süreyya Önder'in "Üçüncü göz yok" ifadesi, çözüm sürecinde gizli aktörlerin veya uluslararası müdahalelerin bulunmadığı yönünde bir güvence olarak yorumlanabilir. Ancak, Önder'in "Hazırlanırken, diplomasi yürütülürken elbette görüşülen yerler oldu ama buradaki temel yaklaşım, onların süreç için tehdit oluşturmasının önüne geçmekti" şeklindeki açıklaması, sürecin tamamen dış etkilerden bağımsız olmadığına işaret ediyor.

Önder'e göre, süreçte İmralı heyeti, MİT Başkanı İbrahim Kalın, AKP'den üst düzey bir yetkili ve eski çözüm sürecindeki bir devlet yetkilisi gibi isimler aktif rol oynuyor. Bu isimler, küçük adımlarla süreci ilerletmeye çalışırken, olası tehditleri bertaraf etmeye odaklanıyor.

Bahçeli'nin Rolü ve Sürecin Geleceği

Önder, çözüm sürecinin dar bir siyasi alana hapsedilmemesi gerektiğini ve bu konuda Devlet Bahçeli'nin önemli bir rol üstlendiğini belirtiyor. Bahçeli'nin "aklıselim" yaklaşımı sayesinde, sürecin daha geniş bir perspektifle ele alındığını ve olası krizlerin önüne geçildiğini ifade ediyor.

Sırrı Süreyya Önder'in vefatı, çözüm süreciyle ilgili önemli bir tanığın kaybı anlamına geliyor. Önder'in açıklamaları, sürecin karmaşıklığını ve aktörler arasındaki dengeyi gözler önüne sererken, "Üçüncü göz yok" iddiası ise sürecin şeffaflığı ve geleceği hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. Bu kritik süreçte, tüm aktörlerin aklıselimle hareket etmesi ve diyalog kanallarını açık tutması, Türkiye'nin huzur ve istikrarı açısından büyük önem taşıyor.

Sırrı Süreyya Önder'in son sözleri, çözüm sürecinin geleceği hakkında önemli ipuçları sunuyor. Sürecin Ankara merkezli yürütülmesi, uluslararası müdahalelerin en aza indirilmesi ve tüm aktörlerin diyalog içinde olması, barış ve istikrarın sağlanması için kritik öneme sahip. Ancak, sürecin şeffaflığı ve gizli aktörlerin varlığı konusundaki sorular, kamuoyunun merakını koruyor ve sürecin geleceği hakkında belirsizlik yaratmaya devam ediyor.

İlgili Haberler