Ergenlik dönemi, bireylerin fiziksel, duygusal ve sosyal olarak büyük değişimler yaşadığı kritik bir evredir. Bu dönemde, ergenlerin davranışlarında görülen değişiklikler, çoğu zaman ebeveynler tarafından şımarıklık, saygısızlık veya tembellik olarak nitelendirilebilir. Ancak, bu tür davranışların altında yatan nedenler her zaman basit olmayabilir. Uzmanlar, ergenlerdeki bu tür davranışların aslında depresyonun gizli belirtileri olabileceğine dikkat çekiyor. Peki, ergenlerdeki bu karmaşık durumu nasıl anlamalı ve doğru adımları nasıl atmalıyız?

Ergenler Neden Ketum Davranır?

Ergenlik döneminde, gençler genellikle içe kapanık ve ketum bir tavır sergileyebilirler. Bu durum, ebeveynlerin ergenlerin yaşadığı sorunları anlamasını zorlaştırır. Ergenler, yaşadıkları zorlukları aileleriyle paylaşmaktan çekinebilirler. Bunun nedeni, anlaşılmama korkusu, yargılanma endişesi veya bağımsızlık isteği olabilir. Özellikle zorbalık, flört şiddeti, cinsel taciz gibi travmatik deneyimler yaşayan ergenler, bu tür olayları gizleme eğiliminde olabilirler. Bu durum, ergenlerin davranışlarında ve duygularında köklü değişikliklere yol açabilir ve depresyon gibi ruh sağlığı sorunlarının ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.

Kaygı Bozukluğu ve Depresyon Arasındaki İlişki

Ergenlerde kaygı bozukluğu, oldukça yaygın bir sorundur. Araştırmalar, ergenlerin yaklaşık üçte birinin bir tür kaygı bozukluğu yaşadığını göstermektedir. Bu kaygı bozuklukları, ergenlerin günlük yaşamlarını olumsuz etkileyebilir ve ciddi sıkıntılara yol açabilir. Kaygı bozukluğu yaşayan ergenler, sürekli endişeli ve gergin olabilirler, uyku sorunları yaşayabilirler, dikkatlerini toplamada güçlük çekebilirler ve sosyal ilişkilerinde sorunlar yaşayabilirler. Kaygı bozukluğu, zamanla depresyona dönüşebilir. Çünkü sürekli kaygı hali, ergenlerin umutsuzluk ve çaresizlik hissetmesine neden olabilir. Bu nedenle, ergenlerde kaygı bozukluğu belirtileri fark edildiğinde, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak önemlidir.

Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?

Ergenlerdeki davranış değişikliklerini değerlendirirken, önyargılı olmamak ve aceleci kararlar vermemek önemlidir. Ergenin davranışlarının altında yatan nedenleri anlamak için, sabırlı ve anlayışlı bir yaklaşım sergilemek gerekir. Ergenle açık ve dürüst bir iletişim kurmak, onun duygularını ifade etmesine yardımcı olabilir. Eğer ergenin davranışlarında belirgin ve sürekli değişiklikler varsa, bir psikolog veya psikiyatriste başvurmak en doğru adım olacaktır. Uzmanlar, ergenin ruh sağlığını değerlendirerek, doğru tanı koyabilir ve uygun tedavi yöntemlerini belirleyebilirler.

• Ergeninizi dinleyin ve anlamaya çalışın.
• Onunla açık ve dürüst bir iletişim kurun.
• Davranışlarındaki değişiklikleri gözlemleyin.
• Gerekirse, bir uzmana başvurun.

Ergenlik döneminde yaşanan zorluklar, ergenlerin ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. Ebeveynlerin ve eğitimcilerin, ergenlerin yaşadığı sorunlara karşı duyarlı olması ve onlara destek olması, ergenlerin sağlıklı bir şekilde gelişim göstermesine yardımcı olacaktır. Unutmayın, ergenlik dönemi, bir geçiş sürecidir ve bu süreçte doğru yaklaşımlarla ergenlerin yanında olmak, onların geleceği için yapılabilecek en değerli yatırımdır.