Avrupa Birliği (AB), ABD'nin çelik ve alüminyuma uyguladığı gümrük vergilerine karşı ilk misilleme adımlarını atmaya hazırlanıyor. AB üyesi ülkeler, ABD'nin uygulamalarına karşı hazırlanan karşı önlemleri içeren teklifi kabul etti. Peki, bu kararın ardında yatan sebepler neler ve ticaret savaşları daha da mı kızışacak?
AB'nin Misilleme Kararı: Neler Bekleniyor?
AB Komisyonu'nun açıklamasına göre, ABD'nin AB'den çelik ve alüminyum ithalatına uyguladığı gümrük vergileri haksız ve zararlı olarak değerlendiriliyor. Bu vergilerin her iki tarafa ve küresel ekonomiye zarar verdiği belirtiliyor. AB, ABD ile dengeli ve karşılıklı fayda sağlayan bir müzakere süreciyle sonuç almayı tercih etse de, misilleme adımları kaçınılmaz hale geldi.
Karşı önlemlerin, AB Komisyonu'nun iç prosedürleri tamamlanıp uygulama yasası yayınlandıktan sonra yürürlüğe gireceği belirtiliyor. Açıklamada, vergilerin 15 Nisan'dan itibaren toplanmaya başlanacağı ifade edildi. Ancak, ABD ile adil ve dengeli bir müzakere sonucunda alınan karşı önlemlerin askıya alınabileceği de unutulmamalı.
Hangi Ürünler Etkilenecek?
AB'nin ABD'ye karşı uygulayacağı gümrük vergileri, bu yıl üç aşamada devreye alınacak. İlk tarife seti 15 Nisan'da yürürlüğe girerken, diğer vergiler 16 Mayıs'tan itibaren uygulanmaya başlanacak. Soya fasulyesi ve fındık gibi bazı ürünlere uygulanan ithalat vergileri ise 1 Aralık'ta yürürlüğe girecek.
AB Komisyonu'nun hazırladığı misilleme listesinde, mısır, buğday, arpa, pirinç, motosiklet, kümes hayvanları, meyve, odun, giyim gibi çeşitli ürünler yer alıyor. Bu ürünlere AB tarafından yüzde 25 tarife uygulanması bekleniyor.
Ticaret Savaşları Daha da mı Kızışacak?
ABD Başkanı Donald Trump'ın AB'den alkollü içeceklere yüzde 200 vergi getirebileceği yönündeki açıklamaları, ticaret savaşlarının daha da kızışabileceği endişelerini artırıyor. AB'nin otomobillere uygulanan yüzde 25'lik gümrük vergisi ile tüm AB mallarına uygulanan yüzde 20'lik genel vergi kararına nasıl bir yanıt vereceği ise merak konusu.
Bu gelişmeler, küresel ticaret dengelerini sarsabilecek potansiyele sahip. Taraflar arasındaki müzakerelerin sonuçları, önümüzdeki dönemde ticaretin seyrini belirleyecek gibi görünüyor. Umarız, sağduyu hakim gelir ve küresel ekonomiye zarar verecek adımlardan kaçınılır.