Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi'nde yaptığı açıklamalarla gündeme oturdu. Şimşek, İslami Finansman Kanunu'nun hazırlıklarının tamamlanmak üzere olduğunu ve en kısa sürede Meclis gündemine taşınacağını duyurdu. Bu açıklama, katılım bankalarının Türk bankacılık sistemindeki mevcut %8,3'lük payının potansiyelinin çok altında olduğu vurgusuyla birlikte, İslami finans sektöründe yeni bir dönemin başlayacağının sinyallerini verdi.

İslami Finansın Potansiyeli ve Türkiye'deki Durumu

Bakan Şimşek, konuşmasında İslami finansın, refahın adil paylaşımını sağlayabilecek güçlü bir araç olduğunu belirtti. Ancak küresel finansal varlıklar içindeki İslami finansın payının sadece %1'in üzerinde olması, bu potansiyelin henüz yeterince değerlendirilmediğini gösteriyor. Şimşek, bu durumun değişmesi için yatırım yapılması gerektiğini vurguladı. Türkiye'deki katılım bankalarının durumu hakkında da değerlendirmelerde bulunan Şimşek, sektörün kayda değer bir orana ulaştığını ancak %8,3'lük payın daha da artırılması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin İslami finans gelişme endeksinde ilk 10'da yer alması ise umut verici bir gelişme olarak değerlendirildi.

İslami Finansman Kanunu'nun Önemi ve Hedefleri

İslami Finansman Kanunu'nun hayata geçirilmesi, İslami bankacılığın ve katılım esaslı piyasaların gelişimi için büyük önem taşıyor. Bakan Şimşek, bu kanunla birlikte kurumsal yapıların dönüştürülmesi, daha destekleyici bir yasal altyapının oluşturulması, bütüncül bir yönetişim modelinin hayata geçirilmesi, insan kaynağının güçlendirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılmasının hedeflendiğini açıkladı. Şimşek, taslak metinde düzeltilmesi gereken hususlar olduğunu ve sektörün benimsemeyeceği veya uygulamada sorun yaratabilecek maddelerin yasaya dahil edilmemesi için titizlikle çalıştıklarını da sözlerine ekledi.

Katılım Bankacılığının Geleceği

Bakan Şimşek'in açıklamaları, Türkiye'de katılım bankacılığının geleceği için önemli bir yol haritası çiziyor. İslami Finansman Kanunu'nun Meclis'ten geçmesiyle birlikte sektörde önemli bir büyüme bekleniyor. Bu büyüme, hem Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak hem de İslami finansın küresel arenadaki yerini güçlendirecek. Katılım bankalarının payının artması, daha fazla insanın İslami prensiplere uygun finansal hizmetlerden yararlanmasını sağlayacak. Ayrıca, bu durum, Türkiye'nin İslami finans merkezi olma hedefine ulaşmasına da katkıda bulunacak.