Tekstil ve hazır giyim sektöründe art arda gelen konkordato haberleri sektörü alarma geçirdi. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, 2025'in ilk yarısında yaklaşık 300 şirketin konkordato ilan ettiğini açıkladı. Bu durum, sadece başvuran şirketleri değil, tüm tedarik zincirini tehdit ediyor.

Konkordato Dalgaları: Sektör Neden Alarmda?

Ahmet Öksüz, yaptığı açıklamada, konkordato ilan eden firmaların, kendilerine ham madde, hizmet ve ürün sağlayan yüzlerce işletmeyi de etkilediğini vurguladı. Bu durum, sektörde bir domino etkisi yaratarak zincirleme problemlere yol açıyor. Öksüz, "Bir firmanın konkordato ilan etmesi, yalnızca o firmanın geleceğini değil; o firmaya ham madde, ürün, hizmet sağlayan yüzlerce firmayı da etkiliyor" dedi. Bu durum, sektördeki küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) için büyük bir risk oluşturuyor.

Konkordato ilan eden şirketlerin borç yapılandırmasında yalnızca bankaların alacaklarını garanti altına aldığına dikkat çeken Öksüz, "Bankalar zaten kendilerini garanti altına almış durumda; olan piyasadaki diğer alacaklılara oluyor ve bu durum sektörde domino etkisi oluşturarak zincirleme problemlere yol açıyor" ifadelerini kullandı. Bu durum, piyasadaki diğer alacaklıların da iflasın eşiğine gelmesine neden oluyor.

Piyasa Borçları Korunmalı mı? Uzmanlar Ne Diyor?

Ahmet Öksüz, yaşanan sorunun büyümesini engellemek için yapısal adımlar atılması gerektiğini belirtti. "Ticari alacakların korunması ve sektör ekosisteminin devamı için yapısal önlemler hızla hayata geçirilmeli. Bu nedenle konkordatoların sadece banka ve kamu borçlarını kapsaması, piyasa borçlarının ise kapsam dışında tutulması oldukça önemli" dedi. Bu öneri, sektördeki diğer uzmanlar tarafından da destekleniyor.

Peki, bu durumun önüne geçmek için neler yapılabilir? İşte bazı öneriler:

• Devlet Destekleri: KOBİ'lere yönelik finansal desteklerin artırılması.
• Vergi Düzenlemeleri: Sektöre özel vergi avantajları sağlanması.
• Borç Yapılandırması: Piyasa borçlarının da konkordato kapsamına alınması.

Sektörün Geleceği Ne Olacak?

Tekstil sektöründeki bu konkordato dalgası, sektörün geleceği hakkında ciddi endişeler yaratıyor. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, bu durum daha fazla şirketin iflasına ve işsizliğin artmasına neden olabilir. Ancak, devletin ve sektör temsilcilerinin işbirliği ile bu krizin üstesinden gelinebilir. Önemli olan, hızlı ve etkili çözümler üretmek ve sektörün sürdürülebilirliğini sağlamaktır.

Bu gelişmeler ışığında, tekstil sektörünün geleceği belirsizliğini koruyor. Ancak, alınacak doğru kararlar ve yapılacak yapısal reformlarla sektörün yeniden canlanması mümkün olabilir. Unutulmamalıdır ki, tekstil sektörü Türkiye ekonomisi için büyük bir öneme sahip ve bu sektörün korunması, ülke ekonomisi için hayati önem taşıyor.