Kürdistan Topluluklar Kongresi (KCK) Dış İlişkiler Sözcüsü Zagros Hîwa, PKK'nın 12. Kongresi'nde alınan kararlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. BBC Farsça'ya konuşan Hîwa, gelecekteki gelişmelerin Türkiye'nin atacağı adımlara bağlı olduğunu vurguladı. Bu açıklama, bölgedeki siyasi dengeler açısından büyük önem taşıyor.

PKK'dan Tek Taraflı Adımlar

Zagros Hîwa, PKK ile Türkiye arasında herhangi bir yazılı veya sözlü anlaşma olmadığını belirtti. Hîwa, "Şimdiye kadar yapılanlar, PKK tarafından iyi niyetin tek taraflı olarak ilan edilmesi ve Kürt sorununun demokratik çözümünün önünü açmak amacıyla PKK tarafından atılan tek taraflı adımlardır" dedi. Bu ifade, PKK'nın sürece dair yaklaşımını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Hîwa, sözlerine şöyle devam etti: "Artık diğer ilgili tarafların, özellikle de Türk devletinin, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümüne yönelik gerekli siyasi ve hukuki adımları atma zamanı gelmiştir. Bundan sonra ne olacağı, tamamen devletin atacağı hukuki ve siyasi adımlara bağlıdır." Bu cümleler, topun Türkiye tarafında olduğunu açıkça ifade ediyor.

Çözüm Süreci ve Abdullah Öcalan

Süreci pratik olarak Abdullah Öcalan'ın yürüteceğine vurgu yapan Zagros Hîwa, "Onun bu süreci yürütebilmesi için fiziki özgürlüğünün sağlanması ve sağlıklı ve güvenli bir ortamda özgürce çalışabilmesi gerekmektedir" dedi. Bu, Öcalan'ın rolünün ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Öcalan'ın özgürlüğü, sürecin sağlıklı ilerlemesi için bir ön koşul olarak sunuluyor.

Türkiye'nin atması beklenen adımlar neler? İşte olası senaryolar:

• Kürt sorununun çözümü için yeni bir anayasal düzenleme
• Siyasi partiler yasasında değişiklik
• İfade özgürlüğünün genişletilmesi
• Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi
• Genel af ilan edilmesi

Bu adımların atılması, bölgedeki tansiyonu düşürebilir ve barış sürecine ivme kazandırabilir. Ancak, bu adımların atılmaması durumunda ise belirsizlik ve gerginlik devam edebilir.

Sonuç

KCK Dış İlişkiler Sözcüsü Zagros Hîwa'nın açıklamaları, PKK'nın geleceği ve Kürt sorununun çözümü açısından kritik bir dönemeçte olduğumuzu gösteriyor. Bundan sonraki süreçte Türkiye'nin atacağı adımlar, bölgenin kaderini belirleyecek. Tarafların sağduyulu ve yapıcı yaklaşımları, kalıcı bir barışın tesis edilmesine katkı sağlayabilir. Aksi takdirde, belirsizlik ve çatışma ortamı devam edebilir.