Gazze'den gelen son dakika haberleri yürekleri dağladı. İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan El-Bureyc Mülteci Kampı'ndaki bir okulu hedef aldı. Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı UNRWA tarafından işletilen okulun vurulması sonucu, çoğu çocuk olmak üzere 17 sivil hayatını kaybetti, çok sayıda kişi ise yaralandı. Bu saldırı, İsrail'in Gazze'deki sivillere yönelik orantısız güç kullanımına dair endişeleri yeniden alevlendirdi.

Okul Neden Hedef Alındı?

İsrail ordusundan henüz saldırının nedenine dair resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, bölgedeki kaynaklar okulun sığınmacılarla dolu olduğunu ve herhangi bir askeri faaliyetin bulunmadığını belirtiyor. Bu durum, saldırının kasıtlı olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor. Uluslararası hukuk, sivillerin ve sivil yerleşim yerlerinin korunmasını açıkça emrederken, bu tür saldırılar savaş suçu olarak değerlendiriliyor.

Bureyc Mülteci Kampı, Gazze Şeridi'nin en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri. Yıllardır süren çatışmalar ve abluka nedeniyle, binlerce Filistinli bu kampta zor koşullar altında yaşam mücadelesi veriyor. Okul gibi sivil yapılar, bu insanların sığındığı son limanlar konumunda. Dolayısıyla, bir okulun hedef alınması, insani krizin boyutlarını daha da derinleştiriyor.

Gazze'deki durumun vahametini anlamak için, bölgenin tarihine ve demografik yapısına kısaca göz atmak faydalı olacaktır. Gazze Şeridi, yaklaşık 2 milyon insanın yaşadığı, dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri. Mısır ve İsrail arasında sıkışmış durumda olan Gazze, uzun yıllardır abluka altında bulunuyor. Bu durum, bölgedeki ekonomik ve sosyal yaşamı olumsuz etkiliyor, halkın temel ihtiyaçlara erişimini zorlaştırıyor.

Gazze'deki nüfusun büyük bir bölümünü mülteciler oluşturuyor. 1948 Arap-İsrail Savaşı sırasında topraklarından sürülen Filistinliler ve onların torunları, Gazze'deki mülteci kamplarında yaşamaya devam ediyor. Bu insanlar, yıllardır evlerine dönme umuduyla yaşıyor, ancak siyasi çözümsüzlük nedeniyle bu umut her geçen gün azalıyor.

Uluslararası Toplum Ne Yapmalı?

Gazze'deki son saldırı, uluslararası toplumun acil harekete geçmesi gerektiğini bir kez daha gösterdi. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kuruluşlar, İsrail'e baskı yaparak sivillerin korunmasını sağlamalı, saldırıların soruşturulması ve sorumluların cezalandırılması için adımlar atmalıdır. Ayrıca, Gazze'ye yönelik ablukanın kaldırılması ve insani yardımın kesintisiz bir şekilde ulaştırılması için çaba gösterilmelidir.

Uluslararası toplumun tepkisi sadece kınama mesajlarıyla sınırlı kalmamalıdır. Etkili diplomatik girişimlerle, İsrail ve Filistin arasındaki sorunun çözümü için kalıcı bir zemin oluşturulmalıdır. Aksi takdirde, Gazze'de yaşanan trajediler tekrarlanmaya devam edecek, masum siviller hayatlarını kaybetmeye devam edecektir.

Gazze'deki okul saldırısı, insanlığın vicdanını yaralayan bir olaydır. Bu tür saldırıların bir daha yaşanmaması için, hepimizin sorumluluk alması ve sesimizi yükseltmesi gerekmektedir. Unutmayalım ki, savaşların en büyük bedelini her zaman çocuklar öder.