
İran'dan ABD'ye Müzakere Çağrısı: Umman'ın Kararı Bekleniyor!
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, İran ile ABD arasındaki müzakerelerin geleceği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bekayi, müzakerelere ev sahipliği yapan Umman'ın açıklamasını beklediklerini belirterek, ABD'nin tutumuna dair eleştirilerde bulundu.
Müzakerelerin Geleceği Umman'a Bağlı
Bekayi, Tahran'da düzenlediği basın toplantısında, ABD ile müzakerelerin bir sonraki turunun ne zaman yapılacağına ilişkin soruları yanıtladı. "Ummanlıların müzakerelerin geleceğine ilişkin görüşlerini açıklamasını bekliyoruz. Çünkü bizim ABD ile doğrudan bir ilişkimiz yok ve görüşmelerin zamanını, yerini Ummanlılar koordine ediyor ve bu konuda bilgilendirme yapılıyor." dedi. Bu açıklama, müzakerelerin seyrinin Umman'ın tutumuna bağlı olduğunu gösteriyor.
ABD'nin Çelişkili Tutumu Eleştirisi
Washington yönetiminden müzakerelerde İran'dan taleplerine ilişkin "çelişkili" açıklamalar geldiğini belirten Bekayi, "Amerikalı yetkililerin çelişkili açıklamaları müzakerelere yardımcı olmuyor ve elbette ilkeli tutumumuzda ısrar etme kararlılığımız üzerinde hiçbir etkisi olmuyor. Amerikan tarafı, İran'ın nükleer silaha sahip olmaması yönündeki taleplerinde samimiyse birçok sorun çözülebilir çünkü biz nükleer silah programımız olmadığını ortaya koyduk." diye konuştu. Bekayi, bu sözleriyle ABD'nin tutarsızlığını vurguladı ve müzakerelerin önündeki engellerden birinin bu olduğunu ima etti.
İran'ın Nükleer Programı Hakkındaki İddialara Yanıt
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun nükleer silah sahibi olmayan ülkelerin uranyum zenginleştirme yapmadığı ve dolayısıyla İran'ın zenginleştirme işlemini durdurarak sivil nükleer program ihtiyacı için zenginleştirilmiş uranyum ithal etmesi gerektiğine dair açıklamasına değinen Bekayi, şu yanıtı verdi:
"Hollanda ve Japonya gibi ABD'nin yakın müttefikleri de dahil olmak üzere çok sayıda ülke, zenginleştirmeyi de içeren barışçıl nükleer programlara sahip olmasına rağmen, nükleer silahları reddediyor. ABD Dışişleri Bakanı'nın öne sürdükleri gerçekten çok yanıltıcı ancak biz bunları çoktan aştık. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na üye bir ülkenin barışçıl nükleer programa sahip olma kararı meşru bir karardır ve bu hakkı saklıdır."
Yemen ve Suriye Hakkındaki Suçlamalara Cevap
Bekayi, Yemen'deki Husilerin Filistin'e destek amacıyla İsrail'i hedef alan saldırılardan dolayı İran'a yöneltilen suçlamaları da reddetti. "Bu suçlamalar, son yıllarda oluşturdukları sapkın kavramın devamı niteliğindedir ve görünen o ki, kendileri de 'vekil güçler kavramına' inanır hale gelmişler." dedi. İranlı Sözcü, Husilerin bağımsız hareket ettiğini ve İran'ın vekili olmadığını savunarak, "Bölgede başka bir gücün vekili olan tek taraf, maalesef bölgemizi güvensizlik ve kaosa sürükleyen İsrail rejimidir." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail'in Suriye'deki saldırılarına da değinen Bekayi, "Siyonist rejim, Suriye'nin tüm sivil, savunma tesisleri ve altyapısını hedef alıyor. Uluslararası toplumun, özellikle bölge ülkeleri ve İslam ülkelerinin bu konuda kararlı adımlar atması gerekiyor." ifadelerini kullandı. Bekayi, İsrail'in Suriye'yi parçalara ayırmayı hedeflediğini belirtti.
İran-ABD Müzakerelerinde Gelinen Son Durum
İran ile ABD arasındaki müzakere süreci, İran ile nükleer anlaşmadan 2018'de tek taraflı ülkesini çeken ABD Başkanı Donald Trump'ın ardından başlamıştı. Taraflar, Umman'ın arabuluculuğuyla çeşitli turlarda dolaylı görüşmeler gerçekleştirmiş ve müzakerelerde ilerleme kaydedildiği bildirilmişti. Ancak son dönemde ABD'nin taleplerindeki değişiklikler ve çelişkili açıklamalar, müzakerelerin geleceği hakkında belirsizlik yaratmıştı.
İran'ın, ABD ile müzakerelerin devamı için Umman'ın kararını beklemesi, bölgedeki gerilimin azaltılması ve nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması açısından kritik bir öneme sahip. Ancak ABD'nin tutumu ve bölgedeki diğer aktörlerin rolü, sürecin nasıl ilerleyeceğini belirleyecek önemli faktörler olmaya devam ediyor.