Dersim, Türkiye'nin acı dolu tarihine kazınmış bir yara. Binlerce insanın hayatını kaybettiği, on binlercesinin yerinden edildiği bu travma, 88 yıldır dinmeyen bir feryat. Dersimliler, acılarının tanınmasının yanı sıra, iradelerinin de kabul görmesini istiyor. Ne yazık ki, 1937-1938'de yaşanan katliamın izleri silinmeye çalışılırken, bugün de benzer bir zihniyet kayyımlar aracılığıyla hortluyor.

Kayyım İlk İşi Kültüre Müdahale Etti

Dersim'in seçilmiş Belediye Eş Genel Başkanı Cevdet Konak, yüz yıl önceki zihniyetin bugün kayyım eliyle sürdürüldüğünü belirtiyor. Kayyımın göreve gelir gelmez ilk icraatı, belediyenin kültür ve dil alanındaki çalışmalarını yürüten Kültür Müdürlüğü'nü kapatmak olmuş. Bu yıl hayata geçirilmesi planlanan iki önemli proje, "Dersim Toplumsal Siyasal Hafıza Bellek Evi" ve "Alevi Hafıza Bellek Evi" de kayyımın engeline takılmış durumda.

Konak, kayyımın halkın taleplerini değil, kendi stratejilerini uyguladığını vurguluyor: "Bizim halkımız belediye kapısına sadece rutin hizmetler için gelmiyor. Kendi yöresinde yaşadığı toplumsal sorunları konuşmak, aslında dertleşmek için geliyor. Ancak kayyıma tepkili olduğu için sorun yaşadığında belediyenin kapısını çalıp kayyımdan bir şey istemiyor."

Kayyım Atamaları Göçe Neden Oluyor

Kayyım uygulamaları sadece kültürel mirası değil, aynı zamanda Dersim'in geleceğini de tehdit ediyor. Konak, her kayyım atamasının ardından göçün arttığına dikkat çekiyor: "2016’da da kayyım ataması olmuştu. Her atanma göçe neden oldu. 2016’daki kayyım atamasının ardından yoğun bir göç yaşandı. 5 binin üzerinde gencimizin Dersim’den ayrıldığını biliyoruz. Siyasal, toplumsal ve ekonomik kaygılarla gidiyorlar. Elimizde bir belediyemiz vardı, ona da kayyım atandı diyerek umutsuzluğa sürükleniyorlar."

Kayyım atamalarıyla birlikte yaşanan hak ihlalleri de cabası. Konak, kayyımın belediyeyi borçlandırıp krediler kullandığını, gayrimenkulleri elden çıkarma girişiminde bulunduğunu belirtiyor. Ayrıca, 42 kişinin emekli edildiğini, 16 kişinin ise işten çıkarıldığını ifade ediyor.

Dersim Halkı Umudunu Yitirmiyor

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Dersim halkı umudunu yitirmiyor. Konak, görevden alınmasına rağmen kentteki emek ve demokrasi güçlerinin dayanışmasıyla çalışmalarını sürdürüyor. "Asıl hedefimiz demokratik toplumcu belediyecilik" diyen Konak, halkla birlikte yerel yönetim hizmetlerini güçlendirmek, halkı yönetime dahil ederek birlikte yönetmek istediklerini vurguluyor.

Dersim'de yaşananlar, Türkiye'deki Kürt belediyelerine yönelik baskıların bir örneği. Kayyım uygulamaları, seçilmiş iradeyi yok saymakla kalmıyor, aynı zamanda bölgenin kültürel ve ekonomik geleceğini de karartıyor. Ancak Dersim halkı, tüm zorluklara rağmen direnmeye ve kendi geleceğini inşa etmeye kararlı.