Teknoloji ve güvenlik alanında yaşanan hızlı değişimler, dünyayı yeni bir döneme sokuyor. Savunma sanayiinden biyomedikal araştırmalara, yapay zekadan kuantum teknolojilerine kadar birçok alanda yaşanan gelişmeler, stratejik planlamayı ve operasyonel kapasiteyi de yeniden şekillendiriyor. Peki, bu yeni dönemde bizleri neler bekliyor? Yapay zeka, otonom sistemler ve kuantum teknolojileri güvenlik tehdidi mi, yoksa yeni fırsatlar mı sunuyor?

Üçüncü Dalga'dan Homo Teknolojikus'a: Yeni Bir Çağ

Alvin Toffler'ın "Üçüncü Dalga" kuramı, bilgi toplumuna geçişle birlikte ekonomik, zihinsel, sosyal ve teknolojik bir devrimin yaşanacağını öngörüyordu. Bugün, bu öngörünün yansımalarını Homo Teknolojikus çağında görüyoruz. Yapay zeka ve sentetik biyoloji, insanın doğaya ve kendine dair tüm varsayımlarını yeniden yazıyor. Ancak bu devrimin kalbinde, gözetim, belirsizlik ve belirsizliğin yönetimi de yer alıyor. Modern panoptikon artık ekranlarımızın içinde, algoritmaların içinde yaşıyor. Şirketokrasinin yükselişiyle görünmeyen bir gözetim kültürü, küresel istihbarat düzenini yeniden yapılandırıyor.

Savunma ve bilim alanındaki yüksek teknolojiler, sadece sahada güç veya laboratuvarda bilgi üretmiyor. Aynı zamanda Homo Teknolojikus'un hareket alanını ve karar mekanizmalarını da yeniden şekillendiriyor. Artık stratejik üstünlük, fiziksel kapasite veya silah gücünden çok, veri akışlarını yönetebilme, öngöremeyeni okuyabilme ve teknolojiyi etkin kullanabilme yeteneğine dayanıyor.

Türkiye'nin Savunma Sanayii Hamlesi: ALTAY Tankı ve ASELSAN İşbirliği

Türkiye'nin savunma sanayii için bir dönüm noktası olan ALTAY Ana Muharebe Tankı, ASELSAN'ın geliştirdiği ileri teknolojik sistemlerle hem sahada hem de stratejik planlamada üst lige taşınıyor. BMC ile imzalanan ALTAY Seri Üretim Projesi kapsamında 251 tank için kritik görev donanımlarını ASELSAN sağlıyor. Tanklar, modern muharebe sahasına uygun yüksek ateş gücü, gelişmiş koruma teknolojileri ve operasyonel esneklik sunuyor.

VOLKAN-II Tank Atış Kontrol Sistemi ve Uzaktan Komutalı Silah Sistemi tankın atış kabiliyetini optimize ederken, Tank Komuta Kontrol Bilgi Sistemi ve İç Haberleşme Sistemi ise sahadaki koordinasyonu ve bilgi akışını artırıyor. Özellikle ASELSAN tarafından özgün olarak geliştirilen AKKOR Aktif Koruma Sistemi 360 derece koruma sağlayarak tehditleri anında algılıyor ve ALTAY'ı dünyada sayılı orduların sahip olduğu üst düzey bir koruma katmanına dönüştürüyor.

• Tank içindeki TMES gömülü simülatör
• Milli periskop sistemleri ise mürettebatın eğitim ve hazırlığını en üst seviyeye taşıyor.

Bu bütünleşik sistemler sadece ALTAY'ın sahadaki performansını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'yi zırhlı platform teknolojilerinde hem yeni üretim hem de modernizasyon alanında dünya devleriyle rekabet edebilir bir konuma çıkaracak. Kısacası ALTAY, ASELSAN’ın teknolojik gücü ve millî mühendislik kabiliyetleriyle modern zırhlı savaş anlayışının yeni yüzüne ve stratejik öngörünün bir sembolüne dönüşmüş durumda.

Büyük Veri, Otonomi ve Siber Güvenlik Açıkları

İsrail'in Matzpen birimi, büyük veri, siber uygulamalar ve yapay zeka tabanlı sistemlerle operasyonel kapasitesini genişletiyor. Uçtan uca veri akışı ve sahadaki karar destek sistemleri, düşman hareketlerinin anlık takibini sağlarken, IDF ChatGPT ve diğer yapay zeka uygulamaları ile saha komutanlarının karar alma süreçlerini hızlandırıyor. Benzer şekilde Skyforce sistemi ise manuel kontrolü yapay zeka tabanlı otonom platformlara dönüştürerek sahada insan müdahalesini minimize ediyor.

Öte yandan, video konferans uygulamalarındaki konum sızıntıları da siber güvenlik açısından önemli bir risk oluşturuyor. Güney Metodist Üniversitesi (SMU) araştırması, Zoom ve Microsoft Teams gibi uygulamaların ses kanalları üzerinden fiziksel konum sızıntılarına açık olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma, "uzaktan akustik algılama" yöntemleriyle saldırganların kullanıcıların bulunduğu ortamın yankılarını analiz ederek konumlarını %88 doğrulukla tespit edebildiğini gösteriyor.

Savunma sanayii, biyomedikal araştırmalar, ileri bilgi teknolojileri ve kuantum sensörler alanlarındaki hızlı dönüşümler, stratejik planlama ve operasyonel kapasiteyi kökten değiştiriyor. Teknoloji artık sadece bir araç değil, aynı zamanda stratejik bir güç unsuru haline geliyor. Veri akışlarını yönetebilme, öngöremeyeni tespit etme ve altyapı güvenliğini sağlama yeteneği, ülkelerin rekabet gücünü belirleyen temel faktörler arasında yer alıyor. Bu nedenle, teknolojik gelişmeleri yakından takip etmek ve gerekli önlemleri almak, ulusal güvenlik ve refahımız için hayati önem taşıyor.