İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar'ın, Fransa'da yayın yapan La Figaro gazetesine verdiği demeç, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Saar, Batı Şeria'nın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yapılan statü tanımlamasını değiştirerek, bölgeyi "işgal altındaki topraklar" yerine "tartışmalı bölge" olarak nitelendirdi. Bu açıklama, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, İsrail'in Batı Şeria üzerindeki emellerine dair yeni tartışmaları da beraberinde getirdi.

Batı Şeria'nın Statüsü Değişiyor mu?

BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 22 Kasım 1967 tarihinde aldığı 242 sayılı karara göre Batı Şeria, "İşgal altındaki Filistin toprakları" olarak tanımlanıyor. Bu tanım, uluslararası hukukta geniş kabul görmüş durumda. Ancak Gideon Saar'ın açıklaması, İsrail'in bu tanımı kabul etmediğini ve bölgeyi ilhak etme niyetinde olduğunu gösteriyor. Saar, La Figaro'ya yaptığı açıklamada, "Batı Şeria, işgal altındaki topraklar değil tartışmalı bölgedir" diyerek, bölgenin ilhakının önünü açmaya çalışıyor.

Bu durum, Filistinliler ve uluslararası toplum tarafından büyük tepkiyle karşılanabilir. Zira Batı Şeria'nın ilhakı, bölgedeki barış sürecini tamamen baltalayacak ve yeni bir çatışma dalgasını tetikleyebilecektir. İsrail'in bu adımı, uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak değerlendirilecek ve İsrail'e yönelik uluslararası baskının artmasına neden olabilecektir.

Filistin Devleti Kurulabilir mi?

Röportajda, söz konusu kararın ön gördüğü Filistin devletinin kurulması adımının da mümkün olmadığını belirten Saar, “Kurulması halinde bu devleti Hamas yönetecek. Bu da İsrail’in güvenliğini tehlikeye atacak. Çünkü Filistinlilerin çoğu İsrail’in yok edilmesi gerektiğini düşünüyor” diye konuştu. Bu ifadeler, İsrail'in Filistin devletinin kurulmasına karşı olduğunu ve bu konuda herhangi bir adım atmayacağını gösteriyor.

Saar'ın bu açıklamaları, İsrail'in Filistinlilerle barış içinde bir arada yaşama niyetinde olmadığına dair endişeleri artırıyor. Filistin devletinin kurulması, bölgedeki kalıcı barışın sağlanması için hayati öneme sahipken, İsrail'in bu konudaki olumsuz tutumu, barış umutlarını zayıflatıyor.

Trump'ın Gazze Planı Hala Geçerli mi?

ABD Başkanı Donald Trump’ın, geçtiğimiz ocak ayında ortaya attığı Gazze’deki Filistinlilerin başka ülkelere tehcir edilmesinin planının da uygulanabilir olduğunu öne süren Saar, “Hamas savaşın bitmesini istiyorsa silah bırakarak Gazze’den çekilmeli. Ancak öyle görülüyor ki barış istemiyorlar. Trump’ın planı henüz ölmüş değil ama iki şarta dayanıyor: birincisi isteyen Gazzelilerin çıkışına izin vermek, ikincisi onları kabul edecek bir ülke bulmaktır” şeklinde konuştu.

• İsrail'in Batı Şeria'yı "tartışmalı bölge" olarak tanımlaması, bölgedeki gerilimi tırmandırıyor.
• Filistin devletinin kurulması engelleniyor.
• Trump'ın Gazze planı hala gündemde.

Gideon Saar'ın açıklamaları, İsrail'in bölgedeki politikalarının değişmediğini ve Filistinlilerle barış içinde bir arada yaşama niyetinde olmadığını gösteriyor. Bu durum, bölgedeki istikrarsızlığın devam edeceğine işaret ediyor. Uluslararası toplumun bu konuda daha aktif bir rol oynaması ve İsrail'e baskı yapması gerekiyor.

İsrail'in Batı Şeria'yı "tartışmalı bölge" olarak tanımlaması, bölgedeki siyasi dengeleri değiştirebilecek önemli bir adım. Bu açıklama, Filistinliler ve uluslararası toplum tarafından büyük tepkiyle karşılanırken, İsrail'in bölgedeki emellerine dair yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Önümüzdeki günlerde, bu açıklamanın bölgedeki gelişmeler üzerindeki etkileri yakından takip edilecek.