Türkiye'de artan sıcaklıklar ve kuraklık, orman yangınları riskini ciddi şekilde artırıyor. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, bu durumun vahametine dikkat çekerek, Eylül ayında da riskin devam edebileceği uyarısında bulundu. Peki, bu korkutucu senaryonun ardında yatan nedenler neler?

Türkiye'yi Bekleyen Tehlike: Kuraklık ve Yüksek Sıcaklıklar

Prof. Dr. Türkeş, Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde yaz aylarının normalden daha sıcak ve kurak geçtiğini vurgulayarak, yangın riskinin giderek arttığına işaret ediyor. "Bu bölgeler kendi iklimsel çok sıcak ve kurak koşullara ek olarak 2025 yazında normallerinden daha sıcak ve kurak girdi. Dolayısıyla yaz ayına yangına elverişli olarak başladık," diyen Türkeş, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.

Kuraklık ve yüksek sıcaklıklar, ormanların nem içeriğini azaltarak, en ufak bir kıvılcımın dahi büyük yangınlara dönüşmesine zemin hazırlıyor. Bu durum, sadece doğal yaşamı değil, insan hayatını da tehdit ediyor. Uzmanlar, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşların daha dikkatli olmaları gerektiğinin altını çiziyor.

Eylül Ayında Yağış Beklentisi: Umut Var mı?

Ağustos ayında yaşanan yüksek sıcaklıkların ve kuraklığın etkisini giderebilecek yağışların henüz görünmediğini belirten Prof. Dr. Türkeş, endişelerini dile getiriyor. "Ağustos yangın açısından tehlikeli ancak önümüzdeki ay beklenen yağışlar gelmezse bu yıl orman yangını riski eylül ayında da devam edebilir," uyarısında bulunan Türkeş, yetkilileri ve vatandaşları tedbir almaya çağırıyor.

Peki, Eylül ayında yağış olmazsa ne olacak? Bu sorunun cevabı oldukça açık: Orman yangınları riski devam edecek ve hatta artabilir. Bu nedenle, önümüzdeki günlerde hava durumunu yakından takip etmek ve gerekli önlemleri almak hayati önem taşıyor.

Bireysel ve Toplumsal Sorumluluk: Neler Yapabiliriz?

Orman yangınları ile mücadelede sadece devletin değil, her bireyin sorumluluğu bulunuyor. İşte alınabilecek bazı önlemler:

• Ormanlık alanlarda ateş yakmamak
• Sigara izmaritlerini söndürmeden atmamak
• Cam kırıklarını ormanlık alanlarda bırakmamak
• Yangın gördüğünüzde 112'yi aramak
• Yangın tatbikatlarına katılmak

Unutmayalım ki, ormanlar sadece ağaçlardan ibaret değil, aynı zamanda birçok canlı türünün yaşam alanı ve oksijen kaynağımızdır. Ormanlarımızı korumak, geleceğimizi korumak anlamına geliyor.

Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerini en yoğun hisseden ülkelerden biri. Artan sıcaklıklar, kuraklık ve orman yangınları, bu gerçeği acı bir şekilde gözler önüne seriyor. Prof. Dr. Murat Türkeş'in uyarıları, durumun ciddiyetini bir kez daha hatırlatıyor. Eylül ayında yağış olup olmayacağı belirsizliğini korurken, bireysel ve toplumsal olarak alacağımız önlemler, olası bir felaketin önüne geçmek için hayati önem taşıyor. Unutmayalım, ormanlarımızı korumak, geleceğimizi korumaktır.