Eskişehir'de yaşanan ve büyük yankı uyandıran bir olayda, 12 yaşındaki bir kız çocuğuna istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan eski müftü İshak Yıldırım, kısa bir süre sonra serbest bırakıldı ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yeniden görevlendirildi. Bu karar, kamuoyunda büyük bir şaşkınlık ve tepkiyle karşılandı. Peki, bu skandalın detayları neler ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın bu karardaki rolü ne?

Skandalın Detayları: Taciz İddiası ve Tutuklama Süreci

Olay, Eskişehir'in Beylikova ilçesinde yaşandı. İlçe Müftüsü İshak Yıldırım, imam hatip ortaokulunda derse girdiği sırada 12 yaşındaki bir kız öğrenciye mesaj yoluyla taciz ettiği iddiasıyla tutuklandı. Mağdur çocuğun ifadesine göre, Yıldırım kendisine sosyal medya ve mesaj uygulamaları üzerinden, "Seni seviyorum", "Seninle vakit geçirmek bana iyi gelecek" ve "Sana sarılmak, öpmek isterim" gibi cümleler kurdu. Bu taciz içerikli mesajlar üzerine aile şikâyetçi oldu.

Yıldırım, ilk olarak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ancak kamuoyu baskısı ve savcılığın itirazı sonrası tutuklandı. 21 Mart'ta Eskişehir 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada ise ilginç bir savunma yaptı: "Mesajları ben değil, eşim yazdı." Bu savunma üzerine tahliye edildi.

Diyanet'in Kararı: Göreve İade ve Tepkiler

Yargılama süreci devam ederken, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın İshak Yıldırım'ı yeniden göreve başlatması şaşkınlık yarattı. Atama ve Yer Değiştirme Kurulu'nun kararında, Yıldırım'ın "temsil ve örneklik vasfını zedelediği" belirtilse de, bu durum sadece idarecilik görevinden alınmasına gerekçe gösterildi. Aynı kararda, Yıldırım'ın başka bir şehirde "vaiz" olarak görevlendirildiği bilgisi yer aldı.

Bu kararın altında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın imzası bulunuyor. Kamuoyunda oluşan tepkiye rağmen bu görevlendirmenin yapılması, kararın arkasındaki gerekçelerin sorgulanmasına neden oldu.

Kamuoyunda Yarattığı Etki

Bu olay, toplumda büyük bir infiale yol açtı. Özellikle çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarına karşı hassasiyetin arttığı bir dönemde, böyle bir olayın yaşanması ve ardından gelen görevlendirme kararı, tepkilerin daha da yükselmesine neden oldu. Sosyal medyada ve çeşitli platformlarda, Diyanet'in bu kararı eleştirilirken, mağdur çocuğun ve ailesinin yaşadığı travmanın önemi vurgulandı.

Bu olay, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın itibarını zedelerken, kurumun bu tür olaylara karşı nasıl bir duruş sergilemesi gerektiği konusundaki tartışmaları da alevlendirdi. Toplum, adaletin sağlanması ve benzer olayların yaşanmaması için yetkililerden daha kararlı adımlar bekliyor.

Sonuç olarak, Eskişehir'de yaşanan bu istismar iddiası ve ardından gelen görevlendirme kararı, Türkiye'de adalet, ahlak ve kurumların sorumluluğu gibi önemli konuları yeniden gündeme getirdi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu kararı gözden geçirmesi ve kamuoyunun vicdanını rahatlatacak adımlar atması bekleniyor.