Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle kritik bir açıklamada bulundu. Platform, uzun yıllardır çözümsüz kalan Kürt meselesinin şiddetten arındırılmış bir ortamda tartışılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı. Yapılan açıklamada, çatışmaların, ölümlerin ve hak ihlallerinin sona ermesi, sorunun kapsamlı ve demokratik bir yaklaşımla çözüme kavuşturulması gerektiği belirtildi. Ayrıca, adil ve kalıcı bir barışın inşasının artık ertelenemez bir zorunluluk olduğu ifade edildi.

Barışa Olan Özlem Siyasi Fırsatçılığa Dönüşmemeli

Platform üyeleri, Atatürk Alanı’nda gerçekleştirdikleri basın açıklamasında, barışa duyulan özlem ve ihtiyacın, siyasi iktidarın kendi ömrünü uzatma çabalarına alet edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Açıklamada, anayasaya, hukuka ve halk iradesine saygı duyulması, siyasallaşmış yargı eliyle muhalif belediye başkanları ve siyasetçilerin etkisizleştirilmesi anlayışının terk edilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, siyasi gerekçelerle hukuksuz bir şekilde cezaevlerinde tutulan tüm tutuklu ve hükümlülerin derhal serbest bırakılması ve görevlerine iade edilmesi talep edildi.

Dünyanın birçok bölgesinde devam eden çatışmaların her yıl binlerce insanın ölümüne ve milyonlarcasının yerinden edilmesine yol açtığına dikkat çekilen açıklamada, emperyalist güçlerin kapitalist sistemin yarattığı krizi savaş ve saldırganlık politikalarıyla aşmaya çalıştığı belirtildi. Platform, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde insanlığın ortak geleceğini tehdit eden savaşlara, işgallere ve şiddet politikalarına karşı ses yükseltme çağrısında bulundu.

Gazze'deki Soykırım İnsanlığın Vicdanını Yaralıyor

İsrail'in Gazze'de aylardır sürdürdüğü soykırımın tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleştiği ve bu durumun insanlığın vicdanını derinden yaraladığı vurgulandı. Ayrıca, komşu coğrafya Suriye'de HTŞ rejiminin gerici cihatçı politikalarının farklı kimlik ve inanç gruplarına yönelik sivil katliamlarına yol açtığı belirtildi. Bu durumun, Orta Doğu'da laiklik, eşit yurttaşlık, temel insan hakları ve demokrasi mücadelesi veren tüm kesimler için büyük bir tehdit oluşturduğu ifade edildi.

Barış İçin Adalet ve Demokrasi Şart

Platform, halkların eşit, özgür ve bir arada yaşadığı bir geleceğin ancak karşılıklı güvenin sağlanması ve hak ve özgürlüklerin evrensel normlar çerçevesinde güvence altına alınmasıyla mümkün olabileceğini belirtti. Barış için adaletin ve demokrasinin ön koşul olduğu vurgulandı. Barışın yeşermesi ve kalıcılaşması için gelirde adalet, vergide adalet ve ülkede adalet şart olduğu ifade edildi. İş güvencesi, sendikal haklar, toplu pazarlık süreçleri ve örgütlenme özgürlüğü gibi temel hakların güvence altına alındığı demokratik bir ortamın barış için temel bir zemin oluşturacağı kaydedildi.

Emek ve Demokrasi Platformu'nun Talepleri

• Çatışmaların ve ölümlerin son bulması
• Kapsamlı ve demokratik bir çözüm süreci
• Siyasi tutukluların serbest bırakılması
• Adil bir gelir dağılımı
• Sendikal hakların güvence altına alınması

Sonuç olarak, Emek ve Demokrasi Platformu'nun Trabzon Şubesi'nin yaptığı bu açıklama, Kürt meselesinin çözümüne yönelik umutları yeniden canlandırmıştır. Şiddetin son bulması, diyalog ve müzakere süreçlerinin başlaması, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve insan haklarının güvence altına alınması için önemli bir fırsat sunmaktadır. Platformun çağrıları, barışın inşası için atılması gereken adımları net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu adımların atılması, Türkiye'nin geleceği için hayati önem taşımaktadır.