
Kudüs Yanıyor! İsrail'den Şok İşgal Kararı!
İsrail'in Kudüs'e bağlı Anata beldesinde Filistinlilere ait 5 bin 856 metrekarelik araziye el koyması, bölgedeki gerilimi tırmandırdı. Filistin topraklarını gasbeden İsrailli işgalcilerin sayısının 2024 sonu itibarıyla yaklaşık 770 bine ulaşması, işgalin boyutunu gözler önüne seriyor. İsrail'in yıl başından bu yana Batı Şeria ve Kudüs'te buna benzer 54 askeri emir yayımladığı belirtiliyor. Bu durum, Filistin halkının topraklarına yönelik sistematik bir saldırı olarak değerlendiriliyor.
Kudüs'te Neler Oluyor? İşgal Devam Ediyor mu?
Kudüs, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, hem Müslümanlar, hem Hristiyanlar hem de Yahudiler için kutsal bir şehir olarak kabul ediliyor. Ancak, İsrail'in 1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan sonra Doğu Kudüs'ü işgal etmesi ve ardından şehri başkenti ilan etmesi, uluslararası toplum tarafından tanınmıyor. Bu işgal, Filistinlilerin topraklarına el konulması, evlerinin yıkılması ve yaşam alanlarının daraltılması gibi bir dizi sorunu beraberinde getiriyor. İsrail'in Kudüs'teki yerleşim politikaları, uluslararası hukuka aykırı bulunuyor ve Birleşmiş Milletler tarafından defalarca kınanıyor.
İşgalci Yerleşimler Artıyor mu?
İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında inşa ettiği yerleşimler, uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul ediliyor. Bu yerleşimler, Filistinlilerin topraklarına el konulması, doğal kaynaklara erişimlerinin engellenmesi ve yaşam alanlarının parçalanması gibi sonuçlar doğuruyor. Yerleşimlerin inşası, Filistin Devleti'nin kurulmasını zorlaştırıyor ve iki devletli çözüm umutlarını azaltıyor. 2024 yılı sonu itibarıyla işgalci yerleşimcilerin sayısının 770 bine ulaşması, bu durumun ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor. İsrail hükümetinin yerleşim politikalarına destek vermesi ve yeni yerleşimlerin inşasına izin vermesi, uluslararası toplumun tepkisine neden oluyor.
Filistin halkının topraklarına yönelik bu sistematik saldırıların son bulması ve adil bir çözüme ulaşılması için uluslararası toplumun daha etkin bir rol oynaması gerekiyor. İsrail'in işgal politikalarına son vermesi, Filistinlilerin kendi devletlerini kurma hakkına saygı duyması ve bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için gerekli adımların atılması büyük önem taşıyor. Kudüs'ün geleceği, sadece Filistinliler için değil, tüm dünya için önemli bir mesele olmaya devam ediyor. Bu konuda atılacak adımlar, bölgedeki istikrarı ve dünya barışını doğrudan etkileyecektir.












