Dünya genelinde yaşlanan nüfusla birlikte kanser vakaları da artış gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) tahminlerine göre, 2040 yılına kadar yıllık yeni kanser vakalarının sayısı 29,9 milyona ulaşacak ve ne yazık ki 15,3 milyon insan bu hastalık nedeniyle hayatını kaybedecek. Bu durum, kanserin küresel bir sağlık sorunu olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Kanser Riski Yaşla Birlikte Neden Artıyor?
Yaş ilerledikçe hücrelerin DNA'sında hasar birikimi artar. Bu hasarlar, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesine ve çoğalmasına yol açarak kanser oluşum riskini yükseltir. Ayrıca, yaşlılıkla birlikte bağışıklık sistemi zayıflar, bu da kanser hücrelerinin vücutta daha kolay yayılmasına zemin hazırlar. Ancak, yaşlanma tek başına kanser nedeni değildir. Çevresel faktörler, yaşam tarzı alışkanlıkları ve genetik yatkınlık gibi diğer etkenler de kanser gelişiminde önemli rol oynar.
Araştırmalar, 75 yaşına kadar her 5 kişiden birinde kanser gelişme riski olduğunu gösteriyor. Maalesef, her 10 kişiden 1'i ise kanser sebebiyle hayatını kaybediyor. Türkiye'de de durum farklı değil; her 6 ölümden biri kanser kaynaklı. Erkeklerde en sık akciğer kanseri görülürken, kadınlarda ise meme kanseri daha yaygın. Hastalığın gelişiminde %90 oranında çevresel faktörler etkili olurken, %10 oranında genetik faktörler rol oynuyor.
Erken Teşhis Hayat Kurtarır: Kanser Savaşçılarının Hikayeleri
Kanserle mücadelede en etkili yöntemlerden biri erken teşhistir. Sigara, alkol, obezite gibi risk faktörlerini dikkate alarak düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak ve ortaya çıkan belirtileri önemsemek, kanseri erken evrede yakalama şansını artırır. Erken teşhis sayesinde tedaviye başlama olasılığı yükselir ve hastalığı yenme şansı artar.
İşte erken teşhis ve tedaviyle bugün sevdiklerine sarılabilmenin mutluluğunu yaşayan iki kanser savaşçısının ilham veren hikayesi:
- Selahattin Demirer (68): Geçmeyen bacak ağrıları ve halsizlik şikayetiyle doktora başvuran Selahattin Bey'e lösemi teşhisi konuldu. İlik nakliyle sağlığına kavuşan Selahattin Bey, "Şikayetlerimi bağışıklığım düşük, grip diye önemsemedim. İlk kemoterapiden sonra hastalık kontrol altına alındı. Daha sonra kardeşimden alınan ilik nakledildi. Nakil sonrası ilik yüzde 100 uyum sağladı. Şimdi hastalığa dair hiçbir belirti kalmadı" diyor.
- Günay Doğan: 2008'de akciğer kanseri teşhisi konulan Günay Hanım, akciğerlerinden beynine metastaz yapan kanseri yenmeyi başardı. Günay Hanım, "İlk başta neden benim başıma geldi diye düşündüm, ancak zamanla etrafımda da birçok kanser hastası olduğunu fark ettim. Bu yüzden hastalığı kabullendim. Bu süreçte psikolojik olarak zor zamanlar geçirdim, depresyona girdim ve psikolojik destek aldım. Hayata pozitif bakmak ve aktif kalmak çok önemli" şeklinde konuşuyor.
Kanserle Mücadelede Yeni Umutlar: Akıllı İlaçlar ve Radyoterapi
Tıp alanındaki gelişmeler, kanserle mücadelede yeni umutlar doğuruyor. Özellikle akıllı ilaçlar ve radyoterapi yöntemleri, kanser tedavisinde önemli başarılar elde edilmesini sağlıyor. Akıllı ilaçlar, kanser hücrelerini hedef alarak sağlıklı hücrelere zarar vermeden tedavi imkanı sunuyor. Radyoterapi ise yüksek enerjili ışınlarla kanser hücrelerini yok etmeyi amaçlıyor.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Bilici, Günay Doğan'ın tedavi süreci hakkında şu bilgileri veriyor: "Hastamız, 12 yıl önce bize başvurduğunda daha önce akciğer kanseri nedeniyle ameliyat olmuş ve takip sürecinde metastazlar gelişmişti. Kişiye özgü tedaviler sayesinde genetik testler uyguladık ve ALK mutasyonunu saptadık. Bu sayede hastamıza, kemoterapiye kıyasla en az iki kat daha etkili akıllı ilaç tedavisi başladık."
Radyasyon Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Ünal ise, beyin metastazı için Cynerknife ile radyoterapi teknolojilerinin kullanıldığını belirterek, "Yeni teknolojiler sayesinde, yalnızca görülen hastalık bölgelerine müdahale ederek sağlıklı dokulara zarar vermeden tedavi sağladık" diyor.
Kanser, yaşla birlikte artan bir risk olsa da, erken teşhis, doğru tedavi yöntemleri ve pozitif bir yaşam tutumuyla üstesinden gelinebilir bir hastalıktır. Unutmayın, umut her zaman vardır!