İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye'deki mevcut siyasi iklimi ve hukuk sistemini sert bir dille eleştirdi. Yılmaz, "Geldiğimiz süreç, artık tek adam rejiminin ne yazık ki baroları, hukukçuları da hedef alan bir duruma geldi" dedi.

Avukatlar Baskı Altında mı?

Yılmaz, son dönemde artan iktidar baskısına dikkat çekerek, avukatların mesleklerini icra ederken hukuksuzluklara maruz kaldığını ifade etti. Avukatların mevcut koşullarda mesleklerini zor şartlarda icra etmek zorunda kaldığını belirten Yılmaz, iktidara yönelik eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:

"Hepimiz yaşanan süreci biliyoruz. Son 15 yıldır, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkesinin ne kadar örselendiğine, cumhuriyetin temel değerlerine nasıl saldırılar olduğuna çok yakından tanıklık ediyoruz. Bizler, baro yönetimleri olarak sadece duruşmalarda bulunma görevimiz yok. Kamu kurumlarında, kollukta ya da başka yerde bizlerin bu ülkede çok değerli ve önemli görevlerimiz var. Bu görevler bize yasamızda da emredilmiş. Hukukun üstünlüğünü savunmak, bunlara işlevlik kazandırmak ve yüceltmek."

Yılmaz, özellikle 2016'daki 15 Temmuz darbe girişimi sonrası başlatılan anayasal düzenlemeler ve değişikliklerin, 2017'de tek adam rejimine geçişin, parlamenter sistemden uzaklaşmanın yaşamı olumsuz etkilediğini savundu. "Bu ülkenin aydın insanları, yazarları, sanatçıları, hukukçuları, siyasetçileri bağlı olduğu görüşü, cinsiyeti, mezhebi, ırkı fark etmeksizin ortaya koydukları muhalif tavırlar nedeniyle mapushanelere atılmaktadır" diye ekledi.

Genç Avukatlar Umutsuz mu?

Yılmaz, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınıp tutuklanmasıyla başlayan süreçte yaşananları da hatırlatarak, "Son 15 gündür şiddeti bütün ülkede yaşadık. İzmir de bu şiddeti en yakından yaşayan yerlerden oldu. 400'e yakın gencimiz gözaltına alındı. Şu anda 19 gencimiz cezaevinde. Geçtiğimiz 3 gün içerisinde de iki gencimiz daha içeri alındı. Bu ülkede, boykot çağrılarının dahi suç kabul edildiği bir süreç yaşıyoruz" dedi.

Stajyer avukatlar adına konuşan Avukat Sıla Çelik ise genç bir hukukçu olarak avukat olmanın artık sadece bir meslek edinimi değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve siyasal bir direniş hattı olduğunu vurguladı. Çelik, stajyer avukatların niteliksiz staja, emek sömürüsüne ve hukuk sistemindeki çürümeye karşı susmayacaklarını ve mücadele edeceklerini belirtti.

Hukuk Nereye Gidiyor?

İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz'ın açıklamaları, Türkiye'deki hukuk sisteminin ve avukatların karşı karşıya olduğu zorlukların bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Yılmaz'ın "Korkudan nefes bile alamayacak bir toplum yaratılmaya çalışıldığı bir dönemi yaşıyoruz" sözleri, ülkedeki ifade özgürlüğü ve hukuk devleti ilkesine yönelik endişeleri gözler önüne seriyor. Avukatların ve hukukçuların üzerindeki baskının artması, adalet sisteminin işleyişini olumsuz etkileyebilir ve toplumun hukuka olan güvenini sarsabilir.