Gazeteci İsmail Saymaz, 38 gündür süren ev hapsi sürecinde hakkında açılan soruşturma ve davalarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarla dikkat çeken Saymaz, Gezi olayları, CHP kurultayı ve Halk TV'deki bir yayın nedeniyle yargılandığını belirtti. İşte İsmail Saymaz'ın yaşadığı süreç ve hakkındaki iddialar...
İsmail Saymaz'dan Şok Paylaşımlar
İsmail Saymaz, uzun süredir kullandığı hesabına yeniden erişim sağladığını ve ev hapsinin 38. gününde olduğunu belirterek, yaşadığı hukuki süreci şu sözlerle anlattı:
Yeniden merhaba. Nihayet yedek sim kartıma ve hesabıma kavuştum. Bugün ev hapsinde 38. günüm… Ev hapsi ve elektronik kelepçeye yaptığımız itiraz maalesef reddedildi. Bu süreçte hakkımda iki soruşturma ve bir dava açıldı. Bunlarla ilgili bilgi vermek isterim:
Saymaz, Gezi olayları kapsamında "hükümeti yıkmaya teşebbüse yardım" suçlamasıyla yargılandığını ve 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Ayrıca, bu soruşturma kapsamında ev hapsi tedbiri ve yurt dışına çıkış yasağı uygulandığını, iki pasaportunun da iptal edildiğini söyledi.
CHP Kurultayı Soruşturması ve Halk TV Davası
Saymaz, CHP kurultayıyla ilgili de bir soruşturmaya dahil edildiğini ve "müfterinin iftiralarıyla" suçlandığını belirtti. İddiaların doğru kabul edilerek, ifadesi alınmadan hesaplarının incelendiğini ve kurultaydaki şaibe iddiasıyla ilgisi olmayan bilgilerin itibar suikasti için kullanıldığını savundu. Ev hapsinde olduğu için ifadesinin alınmasını beklediğini ekledi.
Halk TV'deki bir yayında kullanılan KJ (altyazı) nedeniyle de hakkında "halkı yanıltıcı bilgiyi yaymaktan" dava açıldığını duyuran Saymaz, ilk duruşmaya ev hapsi nedeniyle katılamadığını belirtti. Ayrıca, Bakırköy Adliyesi basın savcılığında birden fazla soruşturmasının sürdüğünü de sözlerine ekledi.
İsmail Saymaz'ın bu açıklamaları, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konularında yeniden tartışmaları alevlendirdi. Birçok gazeteci ve hukukçu, Saymaz'a destek mesajları yayınlayarak, yaşananların kabul edilemez olduğunu vurguladı. Türkiye'de gazetecilerin karşılaştığı zorluklar ve yargı süreçleri, uluslararası kamuoyunun da yakından takip ettiği bir konu olmaya devam ediyor.
Bu süreçte İsmail Saymaz'a destek verenler, dayanışma mesajlarıyla yalnız olmadığını hissettirmeye çalışıyor. Ev hapsi ve yargılamaların, gazetecilik faaliyetlerini engellemeye yönelik bir baskı aracı olarak kullanıldığı eleştirileri yükseliyor. Türkiye'deki basın özgürlüğünün geleceği ise belirsizliğini koruyor.