İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, ABD ile yapılması planlanan müzakerelerin yeri konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Bekayi, görüşmelerin Umman yerine başka bir ülkede gerçekleşebileceğini belirtirken, Maskat’ın arabuluculuk rolünün devam edeceğini vurguladı. Bu açıklama, nükleer anlaşma görüşmelerinin geleceği hakkında soru işaretleri yaratırken, gözler Tahran ve Washington arasındaki diplomatik trafiğe çevrildi.

Nükleer Müzakerelerde Yeni Dönem mi?

12 Nisan'da Umman'da gerçekleşen dolaylı görüşmelere değinen Bekayi, temasların nükleer meseleler ve yaptırımların kaldırılması konularında yoğunlaştığını ifade etti. Sözcü, "Umman'ın resmi görüşlerini aldıktan sonra ABD ile bir sonraki tur müzakerelerin yeri konusunda kararımızı vereceğiz. Müzakerelerin yeri önemli değil, önemli olan müzakerelerin çerçevesi ve şeklidir. Doğrudan müzakereleri etkili ve faydalı görmüyoruz." şeklinde konuştu. Bu ifadeler, İran'ın müzakerelere yaklaşımında bir değişiklik olmadığını gösterirken, yer değişikliği olasılığı yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.

UAEA Başkanı Grossi Tahran'da

Bekayi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi'nin bu hafta içinde Tahran’ı ziyaret edeceğini de duyurdu. Ziyaret kapsamında İranlı yetkililerle temaslarda bulunacak olan Grossi’nin gündeminde nükleer iş birliği ve teknik görüşmeler yer alacak. Bu ziyaret, İran'ın nükleer programı konusundaki şeffaflığını artırma çabası olarak değerlendirilebilir. Ziyaretin detayları şu şekilde:

• Nükleer iş birliği konuları ele alınacak.
• Teknik görüşmeler yapılacak.
• İran'ın nükleer programı hakkında bilgi alınacak.

Uranyum zenginleştirme seviyesine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Bekayi, İran'ın 2015 nükleer anlaşmasındaki gibi 3,67 seviyesine dönüp dönmeyeceğiyle ilgili olarak, "Bu konular teknik meselelerdir ve daha sonraki süreçlerde ele alınacaktır." dedi.

İran'dan İsrail'e Sert Eleştiriler

Sözcü Bekayi, açıklamalarında İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki eylemlerine de dikkat çekti. "Gazze ve Batı Şeria'da soykırımlara tanık olmaya devam ediyoruz ve sözde varıldığı ve garantörlerin atandığı ateşkes İsrail tarafından fiilen görmezden geliniyor. Savunmasız Filistin halkına, hastanelere, doktorlara ve kısıtlı altyapıya saldırılar düzenleniyor. Gazeteciler, siyonist rejimin değişmez hedeflerinden biridir ve bu suçlar Güvenlik Konseyi ve ilgili kurumların sessizliğiyle devam ediyor. Lübnan'da ateşkes ihlalleri sürüyor. Suriye ve Yemen'e yönelik saldırılar sürüyor ve bunların hepsini hukukun ihlali olarak kınıyoruz." şeklinde konuştu. Bu sert eleştiriler, İran'ın Filistin meselesine verdiği önemi bir kez daha gözler önüne serdi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi’nin yakın zamanda Rusya’yı ziyaret edeceğini belirten Bekayi, "Daha önce yapılan planlama doğrultusunda Dışişleri Bakanımız bu hafta sonuna kadar Rusya'yı ziyaret edecek. Bu ziyarette Maskat'taki müzakerelerle ilgili gelişmeler dahil olmak üzere çeşitli konular ele alınacak." dedi. Bekayi ayrıca, İran ile Rusya arasında yürütülen Kapsamlı Stratejik Anlaşma sürecinin, Dışişleri Bakanlığı açısından öncelikli konular arasında yer aldığını vurgulayarak, anlaşmanın yakında Meclis'e sunulacağını bildirdi.

İran'da Amerikan vatandaşlarının yatırım yapmasına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Bekayi, "İran, hiçbir zaman diğer tarafların ekonomik işbirliği ve yatırımına engel olmadı. Sorun, karmaşık, çok katmanlı yasalarıyla kendi vatandaşlarını İran'la herhangi bir ekonomik etkileşimden mahrum bırakan ABD'nin kendisidir. Bu, ABD tarafının ele alması gereken bir konudur." değerlendirmesinde bulundu.

İran'ın ABD ile müzakerelerin yerini değiştirme olasılığı ve UAEA Başkanı'nın Tahran ziyareti, nükleer anlaşma sürecinde yeni bir aşamaya işaret ediyor. İsrail'e yönelik sert eleştiriler ve Rusya ile stratejik iş birliği vurgusu ise İran'ın dış politikadaki çok yönlü yaklaşımını gözler önüne seriyor. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, bölgedeki dengeleri ve nükleer anlaşmanın geleceğini doğrudan etkileyecek gibi görünüyor.