İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği son saldırılarda, aralarında çocukların da bulunduğu 5 Filistinli hayatını kaybetti. Bölgeden gelen haberler, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Görgü tanıkları, İsrail ordusunun ayrım gözetmeksizin sivilleri hedef aldığını belirtiyor. Bu acı olay, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve İsrail'e yönelik tepkilerin artmasına neden oldu.

Gazze'de Yaşanan İnsanlık Dramı

Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistinliler, uzun yıllardır İsrail ablukası altında zorlu koşullarda yaşam mücadelesi veriyor. Temel ihtiyaçlara erişimde yaşanan sıkıntılar, sağlık hizmetlerindeki yetersizlikler ve sürekli devam eden saldırılar, bölgedeki yaşamı çekilmez hale getiriyor. Son saldırılarda hayatını kaybedenlerin yanı sıra, yaralanan ve evsiz kalan binlerce insan bulunuyor. Uluslararası yardım kuruluşları, bölgeye acil insani yardım ulaştırılması çağrısında bulunuyor.

Görgü tanıkları ve yerel kaynakların aktardığı bilgilere göre, İsrail ordusu Gazze'nin çeşitli bölgelerinde Filistinlilerin evlerini ve sığındıkları çadırları bombaladı. Han Yunus kentinde yer alan bir eve düzenlenen hava saldırısında 2'si çocuk, 4 Filistinli yaşamını yitirdi. Saldırıda onlarca Filistinli yaralandı. El-Avde Hastanesinden yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Nusayrat Mülteci Kampı ve Ez-Zevayide beldesine düzenlediği saldırılarda 1 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, biri çocuk çok sayıda kişinin yaralandığı aktarıldı. İsrail ordusu, insansız hava araçlarıyla Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya ve Beyt Lahiya'ya da yoğun ateş açtı.

İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 3 bin 673 Filistinli hayatını kaybetti, 10 bin 341 kişi yaralandı. İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 53 bin 822'ye, yaralıların sayısı da 122 bin 382'ye yükseldi.

Uluslararası Toplumun Tepkisi

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları, uluslararası toplumda büyük bir tepkiyle karşılanıyor. Birleşmiş Milletler (BM) ve çeşitli insan hakları örgütleri, İsrail'in orantısız güç kullandığını ve sivilleri hedef aldığını belirterek, acil ateşkes çağrısında bulunuyor. Avrupa Birliği (AB) ve bazı ülkeler, İsrail'e yönelik kınama mesajları yayınlayarak, uluslararası hukuka uyulması gerektiğini vurguluyor. Ancak, İsrail hükümeti, eleştirilere rağmen saldırılarına devam ediyor.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu. Plana göre, İsrail ordusu Gazze Şeridi'ni kalıcı olarak işgal edecek, Filistinliler Gazze'nin güneyindeki "toplama kamplarına" sürülecek. İsrail burada toplama kamplarında Filistinlilere, "hayatta kalacakları" kadar insani yardım verecek. İsrailli bakanlar, Gazze Şeridi’nde sağlam kalan her şeyi yıkacaklarını ve Filistinlileri önce güneye, oradan da başka ülkelere sürmeyi planladıklarını açıkladı.

Gazze'deki Durumun Geleceği

Gazze Şeridi'ndeki durumun geleceği belirsizliğini koruyor. İsrail'in saldırıları devam ederken, bölgedeki insani kriz her geçen gün derinleşiyor. Uluslararası toplumun daha etkin bir rol oynaması ve kalıcı bir çözüm bulunması gerekiyor. Aksi takdirde, Gazze'de yaşanan acılar dinmeyecek ve bölgedeki istikrarsızlık devam edecektir. Unutulmamalıdır ki, her bir can kaybı, bir insanlık suçudur ve bu suçların sorumluları er ya da geç hesap vermelidir.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir el-Burş, yaptığı yazılı açıklamada, Nasır Hastanesi'nde doktorluk yapan Ela en-Neccar'ın hastaneye gitmek için evden çıkması sonrasında evinin hedef alındığını belirtti. İsrail ordusunun şiddetli saldırısında Filistinli kadın doktor Neccar'ın en büyüğü 12 yaşında olan 10 çocuğundan 9'unun hayatını kaybettiğini ifade eden Burş, saldırıdan yaralı olarak kurtulan Neccar'ın eşi Hamdi en-Neccar ve 1 çocuğunun yoğun bakımda tedavi gördüğünü aktardı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları sonucunda yaşanan can kayıpları ve insani kriz, bölgedeki barış umutlarını bir kez daha zedeliyor. Uluslararası toplumun acil müdahalesi ve kalıcı bir çözüm bulunması, Gazze'deki insanların yaşam koşullarını iyileştirmek ve bölgedeki istikrarı sağlamak için hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, Gazze'de yaşanan trajedi, gelecek nesiller için de bir travma olarak kalmaya devam edecektir.