İstanbul merkezli 29 ilde gerçekleştirilen büyük bir operasyonla, internet ve sosyal medya üzerinden "fal, büyü, muska" gibi yöntemlerle vatandaşları dolandıran 85 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden 42'si tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu operasyon, siber suçlarla mücadelede önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Dolandırıcılık Şebekesi Nasıl Çalışıyordu?

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, şüphelilerin sosyal medya platformları ve internet siteleri üzerinden dini duyguları istismar ederek dolandırıcılık yaptıkları tespit edildi. Şebekenin, sahte hesaplar ve web siteleri aracılığıyla insanlarla iletişime geçtiği ve çeşitli yöntemlerle para talep ettiği belirlendi. Mağdurlardan yaklaşık 6 milyon lira haksız kazanç elde ettikleri ortaya çıktı.

• Fal bakma
• Büyü yapma
• Muska hazırlama

Şüphelilerin, mağdurları önce dini duygularını kullanarak etkiledikleri, ardından da çeşitli bahanelerle para istedikleri belirlendi. Hatta bazı mağdurların kişisel bilgilerini kullanarak tehdit ve şantaj yoluyla para almaya devam ettikleri tespit edildi. Bu durum, dolandırıcılığın boyutunu gözler önüne seriyor.

Operasyonun Detayları

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde uzun süredir devam eden bir çalışma yürüttü. 4 Kasım'da İstanbul merkezli 29 ilde eş zamanlı operasyonlar düzenlendi ve 62 şüpheli yakalandı. Daha sonra yapılan çalışmalarla 23 şüphelinin daha yakalanmasıyla gözaltı sayısı 85'e yükseldi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 42'si tutuklanırken, 13'ü hakkında adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı.

Siber suçlarla mücadele ekipleri, bu tür dolandırıcılık olaylarının önüne geçmek için çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Vatandaşların bu tür yöntemlere karşı dikkatli olmaları ve şüpheli durumlarda hemen yetkililere başvurmaları önem taşıyor.

Bu operasyon, internet ve sosyal medya üzerinden yapılan dolandırıcılıklara karşı önemli bir uyarı niteliğinde. Dini duyguları istismar ederek haksız kazanç elde edenlerin yakalanması, adaletin yerini bulması açısından büyük önem taşıyor. Yetkililer, bu tür suçlarla mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini belirtiyorlar.