Emine Erdoğan, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında İstanbul’da düzenlenen Su Verimliliği Zirvesi’ne katıldı. Zirvede yaptığı konuşmada, Türkiye’nin dünyada su stresi yaşayan ülkeler arasında yer aldığını vurguladı. Erdoğan, “Bu gerçekle yüzleşmeyi daha fazla erteleyemeyiz” diyerek su tasarrufunun önemine dikkat çekti.
Su Kayıplarını Azaltma Hedefi
Emine Erdoğan, Türkiye’deki su kayıplarının şu anda yüzde 32 seviyesinde olduğunu belirtti. Bu oranı 2030 yılına kadar yüzde 25’e düşürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Ayrıca, tarımsal sulamada verimliliği yüzde 50’den yüzde 60’a çıkarmayı planladıklarını ifade etti. Endüstride ise su verimliliğini yüzde 30’a yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi.
Bireysel Su Tasarrufu İçin Çağrı
Erdoğan, bireysel su kullanımında da tasarrufun önemine değindi. Türkiye’de kişi başı günlük su tüketiminin 150 litre olduğunu belirterek, bu oranı 2030’a kadar 120 litreye düşürmeyi hedeflediklerini söyledi. Günlük hayatta yapılacak küçük değişikliklerle büyük tasarruflar sağlanabileceğini vurguladı. Örneğin:
- Diş fırçalarken günde 25 litre su tasarrufu sağlanabilir.
- El yıkarken günde 23 litre su kurtarılabilir.
- Çamaşır makinesinde ön yıkama yapmadan günde 4 litre su israfı önlenebilir.
Su Verimliliği İşbirliği Protokolü İmzalandı
Zirve kapsamında, Su Verimliliği İşbirliği Protokolü imzalandı. Protokole, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve diğer bakanlar katıldı. Protokol, su kaynaklarının korunması ve verimli kullanımı için önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Emine Erdoğan, programın sonunda Dünya Su Günü kapsamında düzenlenen kompozisyon, fotoğraf ve afiş yarışmalarında birinci olanlara ödüllerini takdim etti. Su tasarrufu konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan bu etkinlikler, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma hedefini destekliyor.
Su kaynaklarının korunması ve verimli kullanımı, hem bireysel hem de toplumsal olarak hepimizin sorumluluğunda. Emine Erdoğan’ın çağrısı, bu konuda atılacak adımların ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
