Türkiye'yi derinden sarsan deprem felaketi, sadece binaları değil, soluduğumuz havayı da vurdu. Deprem bölgesinde hava kirliliğinin alarm verici boyutlara ulaştığı belirtiliyor. Uzmanlar, bu durumun halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.

Deprem Sonrası Hava Kirliliği: Hatay'da Tehlike Çanları

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Merve Erçelik, Hatay'daki hava kirliliğinin 2023 yılında yüzde 42 oranında arttığını açıkladı. İskenderun Merkez'de de benzer bir durumun söz konusu olduğunu belirten Erçelik, "Bu artış geçici değil. Depremden bir yıl sonra bile kirlilik seviyesi normal değerlere inmedi" ifadelerini kullandı. Bu durum, depremin yarattığı yıkımın sadece fiziksel olmadığını, çevresel ve sağlıkla ilgili uzun vadeli sorunlara da yol açabileceğini gösteriyor.

Hava kirliliğinin halk sağlığına etkileri konusunda da uyarılarda bulunan Erçelik, 2023 yılında partikül madde (PM10) kirliliğine bağlı 53 bin erken ölüm gerçekleştiğini, bu ölümlerin 30 yaş üzeri grubunda her 10 kişiden birini etkilediğini aktardı. Bu veriler, hava kirliliğinin ne denli ciddi sonuçlara yol açabileceğini gözler önüne seriyor.

Büyük Şehirler de Risk Altında mı?

Sadece deprem bölgesinde değil, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde de hava kirliliği önemli bir sorun teşkil ediyor. Sanayi tesisleri, araç trafiği ve ısınma sistemleri gibi faktörler, bu şehirlerdeki hava kalitesini olumsuz etkiliyor. Özellikle kış aylarında artan kömür kullanımı, partikül madde kirliliğini daha da artırabiliyor. Hava kirliliğinin etkileri ise şöyle sıralanabilir:

• Solunum yolu hastalıklarında artış
• Kalp ve damar hastalıklarında risk artışı
• Akciğer kanseri riskinde artış
• Bağışıklık sisteminin zayıflaması

Hava kirliliğinin azaltılması için bireysel ve toplumsal düzeyde önlemler alınması gerekiyor. Toplu taşıma kullanımının teşvik edilmesi, enerji verimliliğinin artırılması, sanayi tesislerinin denetlenmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması, bu önlemler arasında sayılabilir.

Depremin yarattığı travmanın yanı sıra, hava kirliliğinin de halk sağlığı üzerinde ciddi bir tehdit oluşturduğu bu günlerde, yetkililerin ve bireylerin bilinçli hareket etmesi büyük önem taşıyor. Temiz bir çevre ve sağlıklı bir gelecek için hep birlikte adım atmamız gerekiyor.