17 Mayıs 2025 Cumartesi

Celal Şengör'e Hapis Şoku! İşte İstenen Ceza

Ünlü jeolog Celal Şengör, "Türk Milletini Alenen Aşağılama" suçundan başlatılan soruşturma kapsamında hapis istemiyle karşı karşıya. Şengör'ün "Benim dünyada gördüğüm en ilkel ülkelerden biridir" şeklindeki sözleri büyük tepki çekmiş ve hakkında iddianame düzenlenmesine yol açmıştı. Peki, Celal Şengör'ü bu noktaya getiren süreç nasıl gelişti ve şimdi neler olacak?

Celal Şengör Hakkındaki İddianame Neler İçeriyor?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Celal Şengör'ün sözlerinin Türk milletini alenen aşağılama suçunu oluşturduğu belirtiliyor. İddianamede, Şengör'ün sözlerinin toplumda infiale yol açtığı ve milli değerlere hakaret içerdiği vurgulanıyor. Savcılık, Şengör'ün sözlerinin ifade özgürlüğü sınırlarını aştığını ve nefret söylemi içerdiğini savunuyor.

İddianamede yer alan detaylara göre, Celal Şengör'ün sözleri bir televizyon programında sarf ettiği ve bu sözlerin sosyal medyada hızla yayıldığı belirtiliyor. Şengör'ün sözlerinin ardından birçok vatandaşın savcılığa suç duyurusunda bulunduğu da iddianamede yer alıyor. Savcılık, Şengör'ün bu sözleri kasten ve bilerek söylediği kanaatinde olduğunu belirtiyor.

Celal Şengör'ü Bekleyen Süreç

Celal Şengör hakkında hazırlanan iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Şengör, önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak ve savunmasını yapacak. Mahkeme, Şengör'ün suçlu olup olmadığına karar verecek ve ceza miktarını belirleyecek. Şengör'ün Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesi uyarınca cezalandırılması isteniyor. Bu madde, "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Hükümeti ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" hükmünü içeriyor.

Bu davanın sonucu, Türkiye'de ifade özgürlüğü sınırları ve milli değerlere saygı konularında önemli bir emsal teşkil edebilir. Celal Şengör'ün savunması ve mahkemenin vereceği karar, kamuoyunda yakından takip edilecek.

Celal Şengör'ün hapis istemiyle yargılanması, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve milli değerler arasındaki hassas dengeyi bir kez daha gündeme getirdi. Bu dava, benzer durumlarda nasıl bir hukuki süreç izleneceği konusunda önemli bir örnek teşkil edecek ve gelecekteki tartışmalara ışık tutacaktır.

İlgili Haberler