
BirGün'e Akın Gürlek Davası Şoku! Hapis İstemiyle Yargılanacaklar!
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in adının geçtiği bir haber nedeniyle BirGün yöneticileri hakkında iddianame tamamlandı. Gazete yöneticileri İbrahim Aydın, Uğur Koç ve Yaşar Gökdemir hakkında 5'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Bu durum, Türkiye'de basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konularında yeni bir tartışma başlatacağa benziyor.
İddianamede Neler Var?
İddianamede, BirGün'ün 7 Şubat 2025 tarihinde yayınladığı "Yandaş Sabah'tan Akın Gürlek'e makamında ziyaret" başlıklı haberdeki ifadelerin "karşı tarafı incitici, küçük düşürücü ve saygınlığını zedeleyici" olduğu belirtiliyor. Savcılık, bu ifadelerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini savunuyor. İddianamede ayrıca, haberin içeriğinde geçen "muhalefetin seyyar giyotin olarak adlandırdığı" ifadesinin Akın Gürlek'i küçük düşürmeye yönelik olduğu iddia ediliyor.
İddianamede yer alan suçlamalar şu şekilde:
- Kamu görevlisine alenen hakaret
- Terör örgütlerine hedef gösterme
Savcılık, bu suçlamalarla birlikte üç ismin 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını ve TCK 53. Maddesi uyarınca belirli haklardan yoksun bırakılmalarını talep ediyor.
Savcılık Haber İçeriğini 'Servis Mahiyetinde' Değerlendirdi
İddianamede, Başsavcı Akın Gürlek'in geçmişte terör suçlarına bakmakla görevli olduğu ve bu nedenle çeşitli silahlı terör örgütlerince hedef haline getirildiği öne sürülüyor. Savcılık, haber içeriğinin Gürlek'in görevlerini ve baktığı dava süreçlerini belirterek 3713 sayılı Kanun'un 6'ncı maddesinde belirtilen silahlı terör örgütlerine hedef gösterme ve servis etme mahiyetinde olduğunu iddia ediyor.
Bu iddia, haberin kamuoyunu bilgilendirme amacını taşıdığı ve eleştirel bir bakış açısıyla yazıldığı düşünüldüğünde oldukça dikkat çekici. Savcılığın bu değerlendirmesi, basın özgürlüğünün sınırları ve kamu yararı arasındaki denge konusunda önemli bir tartışma zemini oluşturuyor.
Öte yandan, Birgün.net Yayın Koordinatörü Berkant Gültekin hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Davaya konu haberin hazırlanma ve yayımlanma sürecinde dahli ve bilgisi olmamasına rağmen sosyal medya hesabından konuyla ilgili yaptığı paylaşımlar dosyaya eklenen İsmail Arı’nın dosyasının bu dosyadan ayrılmasına karar verildi.
Bu dava, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirecek gibi görünüyor. Gazetecilerin kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getirirken ne kadar özgür olabileceği, eleştirel haberlerin sınırları ve kamu görevlilerinin eleştirilere karşı ne kadar hoşgörülü olması gerektiği gibi konular, bu dava sürecinde daha da önem kazanacak.