Küresel piyasalar, yatırımcıların kafasını karıştırmaya devam ediyor. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirimine gideceği beklentisi risk iştahını artırsa da, jeopolitik gerilimler ve Asya piyasalarındaki düşüşler belirsizliğe yol açıyor. Peki, bu karışıklığın arkasında yatan nedenler neler? İşte piyasalardaki son durum ve yatırımcıların dikkat etmesi gerekenler:

Fed Faiz İndirimi Beklentisi ve Enflasyon

ABD'de açıklanan enflasyon verileri, Fed'in faiz indirimine gitme olasılığını güçlendirdi. Enflasyonun beklenenden daha yavaş yükselmesi, Fed'in ekonomik büyümeyi desteklemek için faizleri düşürebileceği beklentisini artırdı. Bu durum, küresel piyasalarda risk iştahını yükseltirken, özellikle gelişmekte olan ülke piyasalarına yönelik ilgiyi artırıyor.

Analistler, ılımlı gelen enflasyon verisinin ABD'nin uyguladığı gümrük tarifelerinin etkilerine dair endişeleri hafiflettiğini belirtiyor. Enflasyon verisiyle beraber Fed'in yavaşlayan işgücü piyasasını canlandırmak için faiz indirimlerinde daha agresif bir tutum sergileyebileceğine dair öngörüler de öne çıkıyor. Bu durum, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in eylül ayında 25 baz puanlık faiz indirimine gideceğine kesin gözüyle bakılırken, 50 baz puanlık faiz indirimi de masada yer alıyor.

Ancak, Fed yetkililerinin açıklamaları da yakından takip ediliyor. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, tarifelerin enflasyonu geçici mi yoksa kalıcı şekilde mi etkileyeceğini anlamaya çalıştıklarını, bunun da bankanın faiz indirimi zamanlamasını şekillendireceğini belirtti. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic ise iş gücü piyasası sağlam kaldığı sürece bu yıl tek faiz indiriminin uygun olacağını düşündüğünü aktardı. Bu açıklamalar, Fed'in faiz indirimlerine ilişkin belirsizliği koruduğunu gösteriyor.

Jeopolitik Riskler ve Asya Piyasalarındaki Düşüş

Küresel piyasaları etkileyen bir diğer önemli faktör ise jeopolitik riskler. Özellikle ABD ile diğer ülkeler arasındaki ticaret gerilimleri ve siyasi belirsizlikler, yatırımcıların riskten kaçınmasına neden oluyor. Ayrıca, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent'in Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) faiz artırmasını beklediğine dair açıklamaları sonrasında Asya piyasalarındaki düşüşler de küresel piyasalarda tedirginlik yaratıyor.

Asya borsalarında yaşanan düşüşlerin temel nedeni, Bessent'in açıklamaları sonrasında yenin dolar karşısında değer kazanmasıyla Japonya borsasında satış baskısının artması. Bu durum, diğer Asya borsalarını da olumsuz etkiliyor ve küresel piyasalarda riskten kaçış eğilimini güçlendiriyor.

Piyasaların Geleceği Ne Olacak?

Küresel piyasaların geleceği, birçok faktöre bağlı olarak şekillenecek. Fed'in faiz politikası, enflasyonun seyri, jeopolitik riskler ve şirketlerin performansı, piyasaların yönünü belirleyecek önemli unsurlar arasında yer alıyor. Yatırımcıların bu faktörleri yakından takip ederek, risklerini yönetmeleri ve doğru kararlar almaları gerekiyor.

• Faiz İndirimleri: Fed'in faiz indirimlerine gitmesi, piyasalarda risk iştahını artırabilir ve özellikle gelişmekte olan ülke piyasalarına yönelik ilgiyi artırabilir.
• Enflasyon: Enflasyonun seyri, Fed'in faiz politikası üzerinde etkili olacak ve piyasaların yönünü belirleyecektir.
• Jeopolitik Riskler: Ticaret gerilimleri ve siyasi belirsizlikler, piyasalarda riskten kaçış eğilimini güçlendirebilir.
• Şirket Performansları: Şirketlerin karlılıkları ve büyüme potansiyelleri, hisse senedi piyasalarını etkileyecektir.

Sonuç olarak, küresel piyasalar şu anda belirsizliklerle dolu bir dönemden geçiyor. Yatırımcıların dikkatli olması, risklerini yönetmesi ve piyasaları yakından takip etmesi gerekiyor. Aksi takdirde, beklenmedik gelişmeler karşısında zarar görme olasılığı artabilir.