Türkiye'de bankacılık sektöründe son dönemde yaşanan gelişmeler, yatırımcıların ve ekonomistlerin dikkatini çekiyor. Özellikle Türk Lirası (TL) mevduatlarındaki düşüş ve dolarizasyonun artışı, piyasalarda endişe yaratıyor. 4 Nisan ile sona eren haftada bankacılık sektörünün toplam mevduatında önemli bir azalma yaşanırken, dolar mevduatlarında ise belirgin bir artış gözlemlendi. Bu durum, Türk ekonomisi ve finansal istikrar açısından önemli soruları beraberinde getiriyor.
Mevduatlarda Şok Düşüş: Neler Oluyor?
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankacılık sektörünün toplam mevduatı, 4 Nisan ile biten haftada önceki haftaya kıyasla 92 milyar 979 milyon 935 bin TL azalarak 21 trilyon 973 milyar 216 milyon 456 bin TL'ye geriledi. Bu büyük düşüş, TL cinsi mevduatlarda yaşanan erimenin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Peki, bu düşüşün arkasında yatan sebepler neler?
- Enflasyon Baskısı: Yüksek enflasyon, vatandaşların TL'nin değer kaybetmesi endişesiyle dövize yönelmesine neden oluyor.
- Faiz Politikaları: Mevcut faiz oranları, TL mevduatlarını cazip kılmakta yetersiz kalabiliyor.
- Güven Eksikliği: Ekonomik belirsizlikler ve siyasi gelişmeler, TL'ye olan güveni sarsabiliyor.
Dolarizasyonun Yükselişi: Tehlike Çanları mı Çalıyor?
TL mevduatlarındaki düşüşün yanı sıra, dolar mevduatlarında ise 3.3 milyar dolarlık bir artış yaşandı. Bu durum, dolarizasyonun Türk ekonomisinde giderek daha da derinleştiğinin bir işareti olarak kabul ediliyor. Dolarizasyonun artması, ekonomik istikrarı tehdit edebilecek önemli bir risk faktörü olarak değerlendiriliyor. Çünkü:
- Kur Riski Artar: Dolar borçluluğu olan şirketler ve bireyler için kur şoklarına karşı kırılganlık artar.
- Para Politikası Etkinliği Azalır: Merkez Bankası'nın para politikası araçlarının etkinliği azalır.
- Ekonomik İstikrarsızlık Artar: Dolarizasyon, ekonomik istikrarsızlığı tetikleyebilir ve finansal krize zemin hazırlayabilir.
Peki Ne Yapmalı?
Dolarizasyonun önüne geçmek ve TL'ye olan güveni yeniden tesis etmek için atılması gereken adımlar büyük önem taşıyor. Enflasyonla mücadele, faiz politikalarının gözden geçirilmesi ve ekonomik istikrarın sağlanması bu adımların başında geliyor. Ayrıca, vatandaşların ve yatırımcıların TL'ye olan güvenini artıracak yapısal reformların hayata geçirilmesi de büyük önem arz ediyor. Aksi takdirde, dolarizasyonun artışı Türk ekonomisi için ciddi bir tehdit oluşturmaya devam edecektir.