Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın açıkladığı son verilere göre, Türkiye'nin merkezi yönetim brüt borç stoku Mart ayı sonu itibarıyla 10 trilyon 270,6 milyar lira olarak gerçekleşti. Bu rekor seviyedeki borç stoku, ülke ekonomisi üzerindeki yükü bir kez daha gözler önüne serdi.

Borç Stoku Detayları

Açıklanan verilere göre, borç stokunun 4 trilyon 685,7 milyar liralık kısmı Türk Lirası cinsinden, 5 trilyon 584,9 milyar liralık kısmı ise döviz cinsinden oluşuyor. Döviz cinsinden borcun yüksekliği, kur dalgalanmalarına karşı kırılganlığı artırırken, Türk Lirası cinsinden borcun büyüklüğü de iç piyasadaki faiz oranları üzerinde baskı oluşturuyor.

Ekonomistler Ne Diyor?

Ekonomistler, borç stokundaki bu artışın sürdürülebilirliği konusunda endişelerini dile getiriyor. Yüksek borç yükü, gelecekteki ekonomik büyüme potansiyelini olumsuz etkileyebilir ve yatırımcı güvenini sarsabilir. Ayrıca, borcun ödenmesi için ayrılan kaynaklar, eğitim, sağlık gibi sosyal alanlardaki harcamaların kısılmasına neden olabilir.

• Prof. Dr. Ali Yılmaz: "Borç stoku alarm veriyor. Acil önlemler alınmalı."
• Ekonomist Ayşe Demir: "Bu durum, Türkiye ekonomisi için sürdürülebilir değil."

Borç Stoku Neden Arttı?

Borç stokundaki artışın temel nedenleri arasında, kamu harcamalarındaki artış, ekonomik büyümenin yavaşlaması ve kurdaki yükseliş yer alıyor. Özellikle pandemi döneminde artan sağlık harcamaları ve ekonomik destek paketleri, kamu borcunun hızla yükselmesine yol açtı. Ayrıca, Türk Lirası'nın değer kaybetmesi, döviz cinsinden borcun TL karşılığını artırarak borç stokunu yükseltti.

Türkiye'nin borç yükü, uzun zamandır tartışma konusu olan bir konu. Borç stoku, ülkenin gelecekteki ekonomik büyüme potansiyeli ve finansal istikrarı üzerinde önemli bir etkiye sahip. Hükümetin, borçlanma stratejilerini yeniden gözden geçirmesi ve daha sürdürülebilir bir ekonomik model oluşturması gerekiyor. Aksi takdirde, yüksek borç yükü, Türkiye ekonomisi için ciddi bir risk oluşturmaya devam edecektir.