Diyarbakır'da Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) proje okulları yönetmeliğinde yaptığı değişiklikler, 120 öğretmenin "norm fazlası" durumuna düşmesine neden oldu. Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi, atama sürecindeki usulsüzlükleri ve liyakat ile hizmet puanlarının dikkate alınmamasını gerekçe göstererek konuyu yargıya taşıdı. Öğretmenlerin mağduriyeti ve sendikanın hukuki mücadelesi, eğitim camiasında büyük yankı uyandırdı.
Norm Fazlası Uygulaması ve Öğretmenlerin Durumu
Milli Eğitim Bakanlığı'nın proje okulları yönetmeliğinde yaptığı değişiklikler, özellikle belirli okullardaki öğretmenlerin kadro durumunu etkiledi. Bu değişiklikler sonucunda, Diyarbakır'da 120 öğretmen, mevcut kadrolarının üzerinde personel bulunduğu gerekçesiyle "norm fazlası" olarak belirlendi. Bu durum, öğretmenlerin tayin edilme veya farklı okullara atanma riskini beraberinde getirdi. Norm fazlası uygulaması, öğretmenlerin motivasyonunu düşürmekle kalmayıp, eğitim kalitesini de olumsuz etkileyebilecek bir faktör olarak değerlendiriliyor.
Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi, norm fazlası uygulamasına ve atama sürecindeki adaletsizliklere sert tepki gösterdi. Sendika yetkilileri, atamaların liyakat ve hizmet puanı gibi objektif kriterlere göre yapılmadığını, bazı durumlarda kişisel ilişkilerin ve kayırmaların etkili olduğunu iddia etti. Bu durumun, öğretmenlerin moralini bozduğu ve iş verimliliğini düşürdüğü vurgulandı. Eğitim-Sen, atama sürecinin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi için Milli Eğitim Bakanlığı'na çağrıda bulundu.
Eğitim-Sen'in Yargı Süreci ve Talepleri
Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi, norm fazlası uygulaması ve atama sürecindeki usulsüzlükleri yargıya taşıdı. Sendika avukatları, atama işlemlerinin iptali ve sürecin yeniden değerlendirilmesi talebiyle idare mahkemesine başvuruda bulundu. Eğitim-Sen, yargı sürecinde öğretmenlerin haklarını savunacak ve adaletin sağlanması için mücadele edeceklerini belirtti. Sendika yetkilileri, benzer durumların yaşanmaması için Milli Eğitim Bakanlığı'nın gerekli düzenlemeleri yapmasını ve atama süreçlerinde liyakat ilkesine uygun hareket etmesini talep etti.
Eğitim-Sen'in yargıya taşıdığı bu olay, Türkiye'deki eğitim sisteminde yaşanan sorunlara dikkat çekiyor. Liyakat ve adalet ilkelerinin göz ardı edildiği atama süreçleri, öğretmenlerin motivasyonunu düşürmekle kalmayıp, eğitim kalitesini de olumsuz etkiliyor. Bu nedenle, Milli Eğitim Bakanlığı'nın atama süreçlerini şeffaf ve adil bir şekilde yürütmesi, öğretmenlerin haklarını koruması ve eğitim sisteminin kalitesini artırması büyük önem taşıyor.
Diyarbakır'daki bu olay, Türkiye'deki eğitim sisteminin karşı karşıya olduğu zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi. Öğretmenlerin mağduriyeti, Eğitim-Sen'in hukuki mücadelesi ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın alacağı kararlar, önümüzdeki günlerde eğitim camiasının gündemini meşgul etmeye devam edecek. Bu süreç, eğitim sistemindeki sorunların çözümü ve öğretmenlerin haklarının korunması açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.
