[ad_1]
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın Teke Tek programında kamuoyunun aşılarla ilgili olarak merak ettiği soralara yanıt verdi.
Başlıca, “2 farklı aşı olunması riskli mi, iki aşının kombini daha mı iyi koruyor, ABD’li bilimcilerden virüs laboravtuvardan kaçtı iddiaları ne kadar doğru, 2 doz arası sürenin uzaması riskli mi, aşıların cinsiyet farklılığına göre etkisi değişiyor mu, organ eksikliği olanların aşı olması sakıncalı mı ve üçüncü doz aşı öneriliyor mu?” şeklindeki sorulara yanıt veren Prof. Mehmet Ceyhan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“AKSİ İSPAT EDİLİNCEYE KADAR İKİ DOZUN AYNI OLMASI GEREKİYOR”
Vaka sayısı çok az. Doğru karar vermek için en az 30-40 bin veri olması lazımdır. Şu anda bizim genel aşı bilgimizde hiçbir aşı için aynı aşı değilse, bazen çünkü tamamen benzer yapıda iki tane aşıyı arka arkaya yapabiliyorsunuz. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda farklı yapıda iki aşının birbirinin yerine geçen dozlarda kullanılmasının etkiyi azalttığı gösterilmiştir. Ama denenir mi derseniz, örneğin çocukların menenjit aşıları, piyasada 3 değişik formu var. Birbirinin yerine yapamıyoruz bunları. Bu çok farklı bir mekanizmayla işliyor mu, onlar da bir yorum getirememişler. Henüz şu andaki mevcut verilerle, elimizdeki bilgiyle, yapılmış çalışmalar ışığında, aksi ispat edilene kadar ilk iki dozun mutlaka aynı olması gerekiyor. Üçüncü dozu ben sadece sağlık personeli için önerdim. Böyle bir durumda farklı bir aşıyla yapabilirsiniz. Biz Snovac’ı kendi üzerimizde de denedik. Antikorlarımıza baktık. 8 arkadışımızın 4. ayda sıfır çıktı. Bakanlık henüz hastaneye yatanlar, yoğun bakım, ölümler arasında ne kadar Snovac ne kadar BioNtech aşılı olanlar var bu veriyi yayınlamadı. Snovac aşısı olanlar yüzde kaç, BioNTech aşısı olanlar yüzde kaç hastalanıyor bunu bilemiyoruz. Basında ‘bugün bir hekim daha kaybettik’ yolunda haberler yayınlanıyor. Bunların birçoğunu tanıyorum. Bunlar iki aşılıydı. Sağlık personeli çok önemli. Çünkü onlar hastayla karşı karşıya.
“BATIDA SNOVAC OLMADIĞI İÇİN BU ÇALIŞMA TÜRKİYE’DE YAPILABİLİR”
Astra Zeneca ve BioNtech’te diyelim ki böyle bir şey buldular diyelim. Bunu Türkiye’ye uyarlamak mümkün değil; çünkü biz Astra Zeneca yapmıyoruz. Biz ikinci doz Snovac bulunamadı diye bir şeyle karşılaşmadık. Düşük sayıda denek çok yanıltı olur. İstatistikte örneklem büyüklüğü diye bir kavram var. Deneyinizdeki insan sayınızın çok fazla olması lazım. Çalışma yapmadan söyleyemeyiz. Snovac’tan sonra üçüncü doz BioNtech yapılsın diyoruz ama elimizde bağışıklığı ne kadar artıracak bilmiyoruz. Hastalığı geçirenlere tek doz BioNtech çalışması yapıldı oldukça iyi antikorlara ulaşıldı. Maalesef Batı ülkelerinde Snovac aşısı olmadığı için böyle bir çalışma yapılamadı. Bu çalışma Türkiye’de yapılabilir.
“ÜÇÜNCÜ DOZ AŞI UYGULAMASI ÖNCELİKLE SAĞLIKÇILARA OLMALIDIR”
Elimizde bir veri yok, 2 doz Snovac olmuş birine üçüncü doz verdiğimizde ne kadar antikor artıyor bunu bilmiyoruz. Ama biliyoruz ki BioNtech’te antikor oranı daha yüksek. Sağlık Bakanlığı bunu uygularsa, hastayla yüzyüze kalacak grubun, yani sağlık personelinin daha iyi korunduğundan emin oluruz. Biz 8 personeli iki doz Snovac olduk, hepimizin antikor düzeyi sıfır çıktı.
“YÜZDE 70 AŞILAMA YAPAMAZSAK BİZİ SADECE ÖNLEMLER KORUYABİLİR”
Alınan tedbirlerin vaka sayısının azalmasında etkisi oldu. Ama esas belirleyici başka faktörler de var. Son derece az aşı yapan Hindistan’da bile düşüyor vakalar. Bütün ülkelerde düşüş eğilimi var. Biz bütün bu azalmayı alınan tedbirlere bağlarsak, ‘bu kadarcık tedbirle hastalık kontrol altına alınıyor’muş gibi yanlış düşünceye varırız. İngiltere’de Kasım’da büyük vaka artışı yaşayınca, çok ciddi kısıtlamalar aldılar. O arada aşılamayı hızla arttırmaya başladılar. Yüzde 53 iki doz, yüzde 76 tek doz aşı yaptılar. Herkesi bir doz aşılayalım, ondan sonra ikinci dozları sonra gelen aşılardan yaparız yaklaşımı Şili’de oldu. Baktılar ki tek doz Snovac aşısı sadece yüzde 16 koruyor. İngiltere’e işi bozan şu oldu. Yüzde 75’e varmadığımız sürece aşılamada sizi koruyacak tek şey alınacak önlemlerdir.
“TÜRKİYE’DE VAKA SAYILARI DÜNYAYLA BENZER ŞEKİLDE DÜŞÜYOR”
Ne zaman yüzde 75’i aşılarsanız vaka sayıları aşıya bağlı düşmeye başlar. İngiltere’de yavaş yavaş maske takmayla ilgili gevşeme başlayınca bilim adamları devlete itirazda bulundu. Vaka sayısı son 1 hafta yüzde 59’a kadar çıktı. Şimdi yeni yeni önlemleri artırmaya başladı. Korkması gereken aşılama oranlarını yüzde 70’lere ulaştırmadan normalleşme adımları atmaktır. Bizde hep aynı şey oldu. Nisan’da önlem aldık. Haziran’da 1000’lere indirdik. Temmuz’un ortasında artmaya başladı, esas artış Kasım’da oldu. Herşeyi hallettik diye düşünerek okulları açmıştık halbuki. Aralık’ta yine önlemler aldık. Şuna kimse dikkat etmedi. Dünyada hep paralel gitti. Sadece bizde düşme ve artma olmuyor.
“HİNDİSTAN VARYANTIYLA İLGİLİ BAŞKA BİR AÇIKLAMA YAPILMADI”
Bir yandan aşılamayı ve mümkün olduğu kadar hızlı yapacaksınız. İngiltere iki doz arasını 21 gün olarak öngörüyor. Hindistan varyantı büyük korku oluşturdu. Bizde maalesef Hindistan varyantı ilk 5 vaka açıklandı. Sonra bir daha varyantlara ilgili açıklama yapılmadı. Rakamları bilsek iyi olurdu. Şu andaki bilgilerimizle, bize gelip soruyorlar, izine denk gelmiş. Biz onlara birinci ya da ikinci yaptırdığı aşıyı bir doz daha yaptırmasını öneriyoruz. Herhangi bir aşıdan iki dozun yapılması lazım.
“AŞI FİRMALARIN AÇIKLAMALARINA GÜVENMEMEK LAZIMDIR”
Biz yıllarca Türkiye’ye Çin’den herhangi bir biyolojik ürün serum, aşı vs. almadık. Bu problemlerin farkındaydık. Hatta Rusya’nın böyle bir yaklaşımı var. Size sonuçlar getiriyorlar. Siz ürettiğinizle ilgili DSÖ’den belge getirin dediğinizde bir türlü getirmiyorlar. Sıtma ilacını 150-200 vakalık çalışmayla duyurdular. Bütün ülkelerin çoğunluğu sıtma ilacı hastalara verilir hale geldi. Bütün dünyaya sattılar. Antiviral ilaçları pazarladılar. Şimdi Rusya da yapıyor. Çin yeni yayınladı yazıyı. Aniden üç gün önce 3 ile 17 yaş arasına Snovac olabilir dendi. 29 Mart’ta Çin devleti açıklıyor ‘çalışıyoruz, sonuçları açıklayacağız’ diyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. O yüzden bütün vatandaşlara ve hatta hekimlere diyorum ki, “Bu dönemde bir ülkenin ya da ürünü üreten firmanın yetkilisinin açıklamalarını dikkate almayın. Bu iş artık ticaret savaşına dönüyor. Dünyanın yatırımını yaptılar. Sadece hakemli dergilerde yayınlanmış yayınlara bakın. Yeteri kadar vaka üzerinde bir çalışma yapılmışsa dikkate alın”. Çin’in aşıyla, ilaçla ilgili açıklamaları dikkat ederseniz Ankara Büyükelçisi yapıyor. Doğrusu güvenmiyorum. Bu tür raporlara, dosyalara güvenmemek lazım.
“İKİ DOZ SNOVAC OLAN KİŞİYE ÜÇÜNCÜ DOZ BİONTECH YAPILABİLİR”
İki doz başka aşı, üçüncü doz herhangi aşı yapılabilir diyebir genelleme yapmamak lazım. İki dozu Snovac yapılmış kişiye üçüncü dozun BioNtech yapılmasından bahsediyoruz biz. Özellikle aşı yaptıranların antikoru var. Hiç korkmasınlar. Bir ilacın yan etkisinin fazla olmasının nedeni aynı zamanda etkisinin de fazla olmasını gösterir. Ateş, kırıklık, baş ağrısı, kas ağrısını göze alıp aşılarını olmalarında yarar var. Üçüncü doz olursa kötü bir şey değil. Olursa iyi olur. İlk iki aşı Snovac olanların BioNtech olmalarında hiçbir mahzur yoktur.
“VİRÜS DOĞADA DAHA MÜKEMMEL MUTASYONA UĞRUYOR”
Birisi dedi ki, ‘kürk ticaretini elinde bulunduranlar tarafından yapıldı’. Bir yerde bilinmezlik olunca bu tür teoriler olacaktır. Böyle bir şey mümkün müdür? ABD ve Çin’li bilim adamları aşı üretirken kazara ellerinden kaçıyor. Bu çok zor ama olmayacak demek de mümkün değil. Aynı gerekçeyle bu iddia sahiplerinin gerekçesi de virüsün doğada mutasyona uğrayıp bu hale geldiği de izah edilmeye çalışılıyor. SARS virüsünden daha fazla bulaştırıcılığa sahip. Böyle değişiklikler doğada mı kolay olur, yoksa laboratuvarda mı diye bakmak lazım. Bu virüs öyle mükemmel bir gelişme gösteriyor ki, bunun insan eliyle olmaktansa, doğada rastgele yüzlercesini yapıyor. Bir tanesi öyle bir hale geliyor ki, insandan insana bulaşma özelliği kazanınca hızla yayılıyor.
“YÜZDE 95 DOĞA, HİÇ KÜÇÜNSENEMEYECEK YÜZDE 5 İSE LABORATUVARDA”
Bu doğada olmuştur ya da laboratuvarda olmuştur diye kesin bir şey söylemek mümkün değil. Benim kendi çalışmalarımda şunu söyleyebilirim, eğer bir olasılık hesabı yaparsanız, bunun doğada meydana gelme ihtimali yüzde 95 iken laboratavurda geliştirilmiş olma olasılığı yüzde 5’tir. Ama yüzde 5 çok önemli bir orandır. Bunların hepsi neticede bilinmezlikten kaynaklanan şeyler. Ne zaman ki bu işi birileri itiraf etmezse, virüsteki bir yere bakıp, laboratuvarda oldu diyemeyiz. Doğanada daha mükemmel virüsler olma şansı laboravurdan çok fazla.
“AŞILARDA ARAYI AÇMAK TAMAMEN ZORUNLULUKLARDAN KAYNAKLI”
Süreyi açmak bizim kitlesel aşımalarda, bütün aşılar için değil ama, aşıların birçoğu için kabul ettiğimiz bir gerçektir. Bunu Türkiye’de ilk kez 30 sene önce göstermiştim. Kızamık aşısını tek doz yapmanın, iki doz kısa aralıklarda yapmaktan etkin olduğunu göstermiştim. Kitlesel aşılamalarda zamanımız var. Ara açılabilir ama ‘arayı açın’ demiyoruz. Burada yanlış anlama var. Zannediyorlar ki, açmak önerilenden daha iyi diye. Öyle bir şey değil. Aralar tamamen aşının bulunup, bulunmamasıyla ilgili. Arayı açtığınız zaman iki risk ortaya çıkıyor. Biz virüs toplumda dolaşsın istemiyoruz. İlk yaptığımız aşıların etkinliğinin kaybolma şansı var. O zaman üçüncü dozu aşılamanız gerekiyor. İngiltere 3 ay arayla yaptı iki dozu. Şimdi aşısı bol, 4 hafta arayla yaptı. Aşının yapıldığı çalışmaya bağlı kalarak, önerilen sürelere bağlı kalarak yapmak daha doğru olur diye düşünüyorum. Ama aşı bulamazsanız 3 ay arayla yaparsınız, o zaten zorunluluktan kaynaklanıyor.
“TEK ORGANLI KİŞİLERİN AŞI YAPTIRMASINDA SAKINCA YOK”
Tek organ normal fonksiyonunu sağlıyorsa vücudun, ciddi bir risk grubunda değil. Yetişkinlerde 1. hafta sonra şok organ yetmezliğinden korkarız. Her iki aşı da yapılabilir. Hiçbir endikasyon yoktur ki, ‘şu aşı bu hastalarda daha uygundur’ diye bir şey yok. İsrail bütün risk grupları dahil bu işi halletti. Kadın erkek cinsiyetlerinde aşıların etkinlik farkı diye bir şey yok.
More Stories
Bayan bekçi alımı 2022 yapılacak mı 2022 kadın bekçi maaşları ne kadar?
Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayeti! Yaralanan şoförün annesinden çarpıcı açıklama
Hızır orucu rüyasında evleneceğin kişiyi görme duası okunur mu?