[ad_1]
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında, 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasından sonra FETÖ mensuplarının dağılmalarını engellemek ve yeni darbe girişimine imkan sağlamak amacıyla örgütün bu suikastı planladığı anlatıldı.
AA’da yer alan habere göre gerekçede, FETÖ’nün, 19 Ocak 2014’teki MİT tırlarının durdurulması ve 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimiyle ulaşılmak istediği amaçlarla bu suikast neticesinde ulaşılmak istediği amacın aynı olduğuna işaret edildi.
Mahkemenin gerekçesinde, şu tespitler yapıldı: “Her üç eylemin de amacı aynıdır. Amaç, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmektir. Saldırıyla, Türkiye-Rusya Federasyonu ilişkilerinin bozulmasının amaçlanması hedeflerden birisi olmakla birlikte, tek hedef bu olmayıp, örgütteki çözülmeyi engelleme ve darbe girişimine zemin hazırlama amacını da taşıyan saldırıda asıl hedef, Anayasal düzeni ne şekilde olursa olsun ortadan kaldırmaktır.”
“ÖRGÜTSEL SİLSİLE İÇERİSİNDE TALİMATI İLETTİLER”
Örgütün MİT yapılanması içerisindeki üyesi Vedat kod isimli Vehbi Kürşad Akalın’ın, örgütsel tabirle abisi konumunda bulunan Yusuf kod isimli Hüseyin Kötüce’ye, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçiliğine ilişkin bilgiler verdiği anlatılan gerekçede, şunlar kaydedildi:
“Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Andrey Gennadiyeviç Karlov’un koruma kullanmadığı hususundaki bilgiler, örgütsel silsile içerisinde, örgüt lideri Fetullah Gülen’e kadar ulaştı. Gülen’in, yine örgütsel silsile içerisinde FETÖ’nün emniyet mahrem yapılanması içerisinde bulunan emniyet imamları, emniyet yapılanmasının başındaki örgütsel tabirle ‘müdür’ olarak ifade edilen şahıslar vasıtasıyla Necdet kod isimli Ahmet Kılıçarslan’a, onun altında bulunan Said kod isimli Salih Yılmaz’a, onun altında bulunan Ahmet kod isimli Şahin Söğüt’e ve son olarak terörist Mevlüt Mert Altıntaş’a iletilen örgütsel talimatı doğrultusunda eylem gerçekleştirildi.”
GÜLEN’İN TALİMATIYLA ‘REKLENDİRME’ TAKTİĞİ
FETÖ elebaşı Gülen’in, 17-25 Aralık sürecinde örgüt mensuplarının tespit edilmemesi amacıyla “diğer dini gruplara dağılması” yönünde talimat verdiğine de işaret edilen gerekçede, örgüt içinde “renklendirme” denilen bu çalışma kapsamında, Altıntaş’ın Ankara’da çeşitli dini grupların içerisine sızdığı kaydedildi.
Altıntaş’ın, bu amaçla “Sosyal Doku Vakfı” içerisinde saklandığı, bu vakıf içerisinde bulunduğu sürede dikkat çekmeden ve fark edilmeden FETÖ’ye bilgi aktarımında bulunduğu ifade edildi.
Sanık Şahin Söğüt’ün, 9 Aralık 2016’da kripto suikastçı Mevlüt Mert Altıntaş’a saldırıyla ilgili yerine getirmesi gereken talimatları verdiği belirtilen gerekçede, Altıntaş’ın, “FETÖ tarafından özel olarak seçilerek eğitilen, kripto tabir edilen örgüt mensuplarından biri olduğu” vurgulandı.
KARLOV SUİKASTI VE YARGI SÜRECİ
Büyükelçi Karlov, 19 Aralık 2016’da katıldığı sergide, polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ın silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmiş, Altıntaş da polis tarafından vurularak öldürülmüştü.
Olaya ilişkin soruşturma sonucunda, FETÖ elebaşı Gülen’in de aralarında bulunduğu 28 kişi hakkında dava açılmıştı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 9 Mart’ta kararını açıklamış, elebaşı Gülen’in de aralarında bulunduğu 9 sanığın dosyasını ayırmıştı.
3 sanık 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet, 2 sanık birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılırken, 7 sanığa FETÖ üyeliğinden 7 yıl 6 ay ila 10 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezası verilmişti. Mahkeme, sanıklardan birine FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası vermiş, 6 sanığın beraatına hükmetmişti.
More Stories
Bayan bekçi alımı 2022 yapılacak mı 2022 kadın bekçi maaşları ne kadar?
Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayeti! Yaralanan şoförün annesinden çarpıcı açıklama
Hızır orucu rüyasında evleneceğin kişiyi görme duası okunur mu?